Translation of "Gözlüğümü" in English

- Gözlüğümü getir.
- Bana gözlüğümü getir.

Bring me my glasses.

Gözlüğümü çıkaramam.

I can't take my glasses off.

Gözlüğümü unuttum.

- I forgot my glasses somewhere.
- I forgot my glasses.

Gözlüğümü kırdım.

I've broken my glasses.

Gözlüğümü al.

Take my glasses.

Gözlüğümü arıyorum.

I'm looking for my eyeglasses.

Gözlüğümü getir.

Bring me my glasses.

Benim gözlüğümü kaybettim.

I've lost my glasses.

Gözlüğümü ne yaptın?

What did you do with my glasses?

Bana gözlüğümü ver.

Give me my glasses.

Benim gözlüğümü aldın.

You've got my goggles.

Gözlüğümü nerede buldun?

Where did you find my glasses?

Gözlüğümü nereye koydum?

Where did I put my glasses?

Gözlüğümü gördün mü?

Have you seen my glasses?

Gözlüğümü evde bıraktım.

I left my glasses at home.

Bana gözlüğümü getir.

Get me my glasses.

Ben gözlüğümü taktım.

I put on my glasses.

Güneş gözlüğümü takıyorsun.

You're wearing my sunglasses.

Ve at gözlüğümü taktım,

and just put on my blinders,

Gözlüğümü hiçbir yerde bulamıyorum.

I can't find my glasses anywhere.

Gözlüğümü bir yerde unuttum.

I forgot my glasses somewhere.

Ben güneş gözlüğümü kaybettim.

I lost my sunglasses.

Bana gözlüğümü geri ver.

Give me back my glasses.

Benim gözlüğümü mü takıyorsun?

Are you wearing my glasses?

Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı.

The steam has fogged my glasses.

Lütfen bana gözlüğümü ver.

Give me my glasses, please.

Gözlüğümü nereye koyduğumu merak ediyorum.

I wonder where I put my glasses.

Herhangi biri gözlüğümü gördü mü?

Has anyone seen my glasses?

Seni duyamadığım için gözlüğümü takayım.

Let me put on my glasses since I can't hear you.

Güneş gözlüğümü nerede bıraktığımı bilmiyorum.

I don't know where I left my sunglasses.

Gözlüğümü kırmıştım, bu yüzden tahtayı göremedim.

I had broken my glasses, so that I couldn't see the blackboard.

- Bana gözlüğümü ver.
- Gözlüklerimi bana ver.

Give me my glasses.

Gözlüğümü herhangi bir yerde gördün mü?

Have you seen my glasses anywhere?

Güneş gözlüğümü aldın ve onları geri istiyorum.

You've got my sunglasses and I want them back.

Gözlüğümü değiştirmenin zamanı geldi de geçti bile!

It's high time I change my glasses!

Tom gözlüğümü kırdığından beri benden veba gibi kaçınıyor.

Tom has been avoiding me like the plague ever since he broke my glasses.

Gözlüğümü kaybettim fakat onu bulmak için ona ihtiyacım var.

I've misplaced my glasses, but I need them in order to look for them.