Translation of "Görüşmesini" in English

Ona başkan ile görüşmesini hatırlattım.

I reminded him of his interview with the president.

Tom'a dişçiyle görüşmesini tavsiye ettim.

I advised Tom to see the dentist.

Tom sadece bir telefon görüşmesini tamamlıyor.

Tom is just wrapping up a phone call.

Sami o telefon görüşmesini asla unutmayacak.

Sami will never forget that phone call.

Sami o telefon görüşmesini hapiste yaptı.

Sami made that phone call in jail.

Biri o telefon görüşmesini kabul edebilir mi?

- Can someone accept that phone call?
- Can someone get that call?

Tom yaşamının en önemli telefon görüşmesini yapmak üzereydi.

Tom was about to make the most important phone call of his life.