Translation of "Didik" in English

0.044 sec.

Examples of using "Didik" in a sentence and their english translations:

- Tom çelmeceyi didik didik aradı.
- Tom çekmeceyi karıştırdı.

Tom rummaged through the drawer.

- Havaalanında didik didik arandım.
- Havalimanında elbiselerim çıkarılarak arandım.

I was strip-searched at the airport.

- Her yer didik didik arandı.
- Altına bakılmadık taş kalmadı.

We left no stone unturned.

Tom Mary'yi ararken odayı didik didik aradı ama kalabalıkta onu göremedi.

Tom scoured the room looking for Mary, but couldn't pick her out in the crowd.

Tom bir çift siyah ayakkabı aramak için dolabını didik didik aradı.

Tom rummaged through his closet looking for a pair of black shoes.

Türkiye dışında heryerde didik didik çantanız aranıyor veya başka türlü alarmlar var

Searching everywhere you ATF bag outside Turkey or have other kinds of alarms