Translation of "Elbiselerim" in English

0.004 sec.

Examples of using "Elbiselerim" in a sentence and their english translations:

Elbiselerim orada.

My clothes are there.

Elbiselerim nerede?

Where are my clothes?

Elbiselerim kirli.

My clothes are dirty.

Elbiselerim ıslak.

My clothes are wet.

Elbiselerim henüz kurumu?

Are my clothes dry yet?

Islak elbiselerim vücuduma yapıştı.

My wet clothes clung to my body.

İhtiyacım olandan daha fazla elbiselerim var.

I have more clothes than I need.

Elbiselerim ıslandı bu yüzden onları çıkardım.

My clothes get wet so I took off them.

Buraya geldiğimden beri bütün elbiselerim kirlendi.

All my clothes have gotten dirty since I've been here.

- Kıyafetlerim köpük dolu.
- Elbiselerim köpük dolu.

My clothes are full of suds.

Tom her zaman elbiselerim üzerinde yorum yapar.

Tom always comments on my clothes.

- Havaalanında didik didik arandım.
- Havalimanında elbiselerim çıkarılarak arandım.

I was strip-searched at the airport.