Translation of "Dakikanın" in English

Otuz dakikanın üzerinde bekletildim.

I was made to wait for over 30 minutes.

Bir saniye dakikanın altmışta biridir.

A second is a sixtieth part of a minute.

Konserdeki her dakikanın arkasında bir saatlik sıkı çalışma var.

Behind every minute of concert time there is one hour of hard practice.