Translation of "Düşkündü" in English

Tom, Mary'ye çok düşkündü.

Tom was very fond of Mary.

Prenses yemek pişirmeye düşkündü.

The princess was fond of cooking.

Sami sosyal medyaya düşkündü.

Sami was addicted to social media.

Sami ona çok düşkündü.

Sami was so addicted to that.

Benim ailem kız arkadaşıma çok düşkündü.

My family were very fond of my girlfriend.

- Babasının kendisine verdiği yüzüğe çok bağlıydı.
- Babasının kendisine verdiği yüzüğe çok düşkündü.

He was very attached to the ring that his father had given him.