Translation of "Dönmeye" in English

0.007 sec.

Examples of using "Dönmeye" in a sentence and their english translations:

Dönmeye hazırız.

We're ready to return.

Geri dönmeye başladı.

started to come back.

Çark dönmeye başladı.

The wheel began to turn.

İşe dönmeye sabırsızlanıyorum.

I can't wait to get back to work.

- Hava kararmadan eve dönmeye çalış.
- Hava kararmadan eve dönmeye bakın.
- Hava kararmadan eve dönmeye çalışın.

Try to get home before dark.

Tom tekneye dönmeye çalıştı.

Tom tried to get back in boat.

İşe geri dönmeye hazırım.

I'm ready to get back to work.

Henüz dönmeye hazır değilim.

I'm not ready to go back yet.

Askerler eve dönmeye başladı.

The soldiers began returning home.

Tom'un başı dönmeye başlıyordu.

Tom was starting to feel dizzy.

Tom'un başı dönmeye başladı.

Tom started to feel dizzy.

Tom'u Boston'a dönmeye zorladım.

I urged Tom to return to Boston.

Tom formuna geri dönmeye çalışıyor.

Tom is trying to get back in shape.

Tom geri dönmeye söz verdi.

Tom promised to return.

Tom geri dönmeye karar verdi.

Tom decided to turn back.

Yatmak için geri dönmeye çalışacağım.

I'm going to try to get back to sleep.

Fadıl işe geri dönmeye hazırdı.

Fadil was ready to get back to business.

Boston'a geri dönmeye karşı değilim.

I'm not opposed to going back to Boston.

Tom, Boston'a dönmeye karar verdi.

- Tom has decided to go back to Boston.
- Tom has decided to return to Boston.

Tom eve dönmeye karar verdi.

Tom decided to go back home.

İşe dönmeye hiç hevesim yok.

I have no desire to get back to work.

Ne zaman Tom'la dönmeye karar verdin?

When did you decide to get back with Tom?

Kar sokaklarda fırıl fırıl dönmeye başladı.

Snow began whirling through the street.

Tom Mary'yi Boston'a geri dönmeye zorladı.

Tom urged Mary to return to Boston.

Tom okula geri dönmeye karar verdi.

- Tom decided to go back to school.
- Tom has decided to go back to school.

Tom Avustralya'ya geri dönmeye karar verdi.

- Tom has decided to come back to Australia.
- Tom has decided to return to Australia.

Tom, evine Boston'a dönmeye karar verdi.

Tom has decided to go back home to Boston.

Tom Boston'a eve dönmeye karar verdi.

Tom has decided to return home to Boston.

Sami, Kahire'ye geri dönmeye karar verdi.

Sami decided to move back to Cairo.

Ben çok içtikten sonra oda dönmeye başladı.

The room started to spin after I drank too much.

Hasta olduğundan dolayı eve dönmeye karar verdi.

It was because he was ill that he decided to return home.

O yaralandığı için Amerika'ya dönmeye karar verdi.

It was because he was injured that he decided to return to America.

Erken dönmeye söz verdiğin sürece, dışarı çıkabilirsin.

You can go out, as long as you promise to be back early.

Metrik sisteme dönmeye üreticileri tarafından karşı çıkıldı.

Conversion to the metric system was opposed by tool manufacturers.

Elimden geldiği kadar kısa sürede dönmeye çalışacağım.

I'll try to get back as soon as I can.

Bu yüzden onların tavsiyelerine sırtımı dönmeye karar verdim

So I decided to turn my back on their advice

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

But following a multi-million-dollar clean-up, the animals are returning.

Tom, Meryem'i kendisiyle Boston'a geri dönmeye ikna etti.

Tom persuaded Mary to go back to Boston with him.

Savaşa geri dönmeye karar verdim, Ama bu sefer stratejimi değiştirdim.

I decided to go back to the battle. But this time I changed my strategy.

- İlkbahar kendini hissettirmeye başlıyor.
- Hava iyiden iyiye ilkbahara dönmeye başladı.

It's getting quite springlike.

Ona ne olduğunu merak ediyorum. Bugünlerde sözünden dönmeye devam ediyor.

I wonder what's wrong with him. He keeps breaking his word these days.

O şişman erkekleri seviyordu, bu yüzden Budizm'e dönmeye karar verdi.

She loved fat men, so she decided to convert to Buddhism.

Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.

Tom certainly wouldn't be pleased if Mary decided to go back to work.

Bir fırtına vardı ve kar sokaklarda fırıl fırıl dönmeye başladı.

There was a storm, and snow began whirling through the street.

9 yıl sonra, 2017'de Luo Jiangxi'ye geri dönmeye karar verdi

After nine years, Luo decided to return to Jiangxi in 2017,

Güneş ışığında kafam dönmeye başladı ve dinlenmek için çim üzerinde uzandım.

In the sunlight my head started to spin, and I lay down to have a rest on the grass.

- Tom okula geri dönmeye karar verdi.
- Tom okula geri gitmeye karar verdi.

Tom decided to go back to school.

- Tom, Boston'a dönmek gibi bir niyetinin olmadığını söylüyor.
- Tom'un Boston'a dönmeye niyeti yokmuş, öyle söylüyor.

Tom says he has no intention of returning to Boston.

- Ben kayboldum ve otele geri dönüş yolumu bulmada zor bir zaman geçirdim.
- Kaybolup da otele geri dönmeye çalışırken epey zorlandım.

I got lost and had a hard time finding my way back to the hotel.