Translation of "Boğazımda" in English

0.004 sec.

Examples of using "Boğazımda" in a sentence and their english translations:

Boğazımda gıcık var.

I've got a frog in my throat.

Boğazımda bir kemik sıkıştı.

A bone stuck in my throat.

Boğazımda yapışmış bir balık kılçığı var.

I got a fish bone stuck in my throat.

Tom'u ne zaman düşünsem, boğazımda bir yumru hissediyorum.

Every time I think of Tom, I get a lump in my throat.

Boğazımda takılmış bir balık kılçığını çıkarmayı denemek istiyorum.

I want to try and get a fish bone stuck in my throat.

İki gündür burnum akıyor ve boğazımda bir rahatsızlık hissediyorum.

I've had a runny nose for two days and I've been feeling an uncomfortable sensation in my throat.

Bu sabahtan beri boğazımda bir gıcık var. Gerçekten soğuk algınlığına mı yakalandım.

I've had a tickle in my throat since this morning. Have I really caught a cold?