Translation of "Beline" in English

Çocuk beline kadar çıplaktı.

- The boy was naked to the waist.
- The boy was shirtless.

Beline deri kemer takıyor.

She is wearing a leather belt around her waist.

O beline kadar çıplaktı.

He was bare to the waist.

Tom ipi beline bağladı.

Tom tied the rope around his waist.

Kollarımı onun beline sardım.

I wrapped my arms around his waist.

Kollarını onun beline doladı.

- He put his arm around her waist.
- He wrapped his arms around her waist.

Su onun beline kadar geldi.

The water came up to his waist.

Adam beline bir silah taktı.

The man wore a gun on his hip.

O, kolunu onun beline koydu.

He put his arm around her waist.

Tom beline bir havlu sardı.

Tom wrapped a towel around his waist.

Tom kolunu Mary'nin beline koydu.

Tom put his arm around Mary's waist.

Mary'nin beline kadar saçları var.

Mary has hair down to her waist.

Tom kazağını çıkarıp beline bağladı.

Tom took off his sweater and tied it around his waist.

Mary kazağını çıkardı ve beline bağladı.

Mary took off her sweater and tied it around her waist.

Saçları beline inen bir kız gördüm.

I saw a girl whose hair came down to her waist.

Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.

Mary tied an apron around her waist and then took the turkey out of the oven.

- Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
- Tom uyurken beline destek olması için yastık kullanıyor.

Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.