Translation of "Bardakları" in English

Onlar bardakları tokuşturdular.

They clinked glasses.

Shot bardakları ile ilişkililer.

They connected to the shot glasses.

Bardakları masaya bırakır mısın?

Will you put the glasses on the table?

Tom bardakları rafa koydu.

Tom put the cups on the shelf.

Bardakları kırmasına izin verme.

Don't let him break the glasses.

O bardakları şarapla doldurdu.

He filled the glasses with wine.

Tom, Mary'yle bardakları tokuşturdu.

Tom clinked his glass with Mary's.

Ayrıca hepsi, mutfakta yumurta, çay bardakları,

And they all run on the fundamental physical laws

Kağıt bardakları plastik olanlara tercih ederim.

I prefer paper cups to plastic ones.

Temiz bardakları onları bulaşık makinesinden çıkararak kirletmek istemiyorum.

I don't want to contaminate the clean glasses by taking them out of the dishwasher.

- Lütfen bu gözlükleri yerine koy.
- Lütfen bu bardakları kaldırın.

Please put these glasses away.

- Gözlükleri kırmamak için özen gösterin.
- Bardakları kırmamaya dikkat edin.

Take care not to break the glasses.

- Onun gözlükleri kırmasına izin vermeyin.
- Onun bardakları kırmasına izin vermeyin.

Don't let him break glasses.