Translation of "Bahara" in English

Kış bahara döndü.

Winter changed to spring.

Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.

The soldiers could do nothing until spring.

Tom gelecek bahara kadar Boston'a gidemeyebilir.

Tom may not go to Boston until next spring.

Bahara sağ çıkarlarsa tek başlarına yaşamaya hazır olacaklar.

If they make it to spring, they will be ready to head out alone.

...onun kışı vadide geçiremeyeceğiydi, bahara kadar dahi ordusunu dayandıramadı.

that he could not winter in the valley, as it couldn’t sustain his army until spring.

Yeni okul binasının gelecek yıl bahara bitmiş olması bekleniyor.

The new school building is expected to be completed by spring next year.

Uzun kara kış sonunda bitti ve yerini yumuşak ılıman bahara bıraktı.

The long cruel winter at last came to an end, giving place to a gentle warm spring.