Translation of "Başlarına" in English

0.005 sec.

Examples of using "Başlarına" in a sentence and their english translations:

Kendi başlarına yeterince büyük -

Great enough on their own –

Bunu tek başlarına yapıyorlar.

They're doing it by themselves.

Bunu kendi başlarına anlamışlardı.

They figured it out on their own.

Eve kendi başlarına gidemezler.

They couldn't get home by themselves.

Genç yavrular başlarına bela almış.

The young cubs have found trouble.

Bunu tek başlarına yapmak istemiyorlar.

They don't want to do it by themselves.

Çocuklarım kendi başlarına yemek yiyor.

My kids feed themselves.

Onlar onu kendi başlarına yapabildiler.

They were able to do it on their own.

Aksilikler asla tek başlarına gelmezler.

- Misfortunes never come singly.
- It never rains, it pours.

Onlar tek başlarına nasıl yaşayabilirler?

How can they live with themselves?

Kendi başlarına karışık gördükleri ön bahçe.

which they regarded as meddling in their own front yard.

Tom ve Mary'yi tek başlarına bıraktık.

We left Tom and Mary by themselves.

Hiç kimseyi burada tek başlarına bırakmayacağız.

We won't leave anyone here by themselves.

Tom çocuklarını evde tek başlarına bıraktı.

- Tom left his children alone at home.
- Tom left his children by themselves at home.

Tom ve Mary tek başlarına sahildeydi.

Tom and Mary were on the beach by themselves.

- Tom ve Mary onu kendi başlarına yapıyorlar.
- Tom ve Mary bunu tek başlarına yapıyor.

Tom and Mary are doing that by themselves.

- Tom ve Mary bunu kendi başlarına yaptılar.
- Tom ve Mary bunu kendi başlarına yaptı.

Tom and Mary did that by themselves.

Tom ve Mary'yi burada tek başlarına bırakmıyorum.

I'm not leaving Tom and Mary here by themselves.

Tom ve Mary kendi başlarına evlerine dönebilirlerdi.

- Tom and Mary could've gotten home by themselves.
- Tom and Mary could have gotten home by themselves.

Tom ve Mary bunu kendi başlarına yapabildiler.

Tom and Mary were able to do that on their own.

Tom ve Mary bunu kendi başlarına yapabilirlerdi.

- Tom and Mary could've done that by themselves.
- Tom and Mary could have done that by themselves.

Tom ve Mary tek başlarına eve döndüler.

Tom and Mary got home all by themselves.

Tom ve Mary kendi başlarına evlerine gitti.

- Tom and Mary got home by themselves.
- Tom and Mary went home by themselves.

Tom, Mary ve John'u tek başlarına bıraktı.

Tom left Mary and John by themselves.

Bahara sağ çıkarlarsa tek başlarına yaşamaya hazır olacaklar.

If they make it to spring, they will be ready to head out alone.

Başlarına monte edilmiş mıknatıslarla evlerine giden yolu bulamadılar.

With the magnets mounted on their heads, they were unable to find their way home.

Tom ve Mary tek başlarına bütün pastayı yediler.

Tom and Mary ate the whole cake by themselves.

Tom ve Mary yalnız başlarına biraz zaman istediler.

Tom and Mary wanted some time alone.

Tom ve Mary bunu kendi başlarına yapabileceklerini düşündüler.

Tom and Mary thought they could do that by themselves.

Tom ve Mary kendi başlarına eve gitmek istemiyorlar.

Tom and Mary don't want to walk home by themselves.

Tom ve Mary bunu tek başlarına yapmak istemiyorlar.

Tom and Mary don't want to do that by themselves.

Tom ve Mary bütün bunları kendi başlarına yaptılar.

Tom and Mary did that all by themselves.

Tom ve Mary bunu kendi başlarına idare edebilir.

Tom and Mary can handle that by themselves.

Tom ve Mary onu kendi başlarına yapmayı bitirdiler.

Tom and Mary finished doing that on their own.

Tom ve Mary onu tek başlarına yapmak zorunda kaldılar.

Tom and Mary had to do that by themselves.

Tom ve Mary her şeyi kendi başlarına halletmeyi başardılar.

Tom and Mary managed to sort everything out on their own.

Tom ve Mary tek başlarına oldukça iyi bir iş çıkarıyor.

Tom and Mary are doing a pretty good job of that all by themselves.

- Tom bunu tek başlarına yapabilirdi.
- Tom bunu tek başına yapabilirdi.

- Tom could've done it by himself.
- Tom could have done it by himself.

Tom ve Mary onu tek başlarına yapmaları gerektiğini bildiklerini söylediler.

- Tom and Mary said they knew they should do that alone.
- Tom and Mary said that they knew they should do that alone.

Tom ve Mary'nin bunu kendi başlarına yapmaları pek olası değil.

Tom and Mary are unlikely to do that by themselves.

Tom ve Mary'nin burada kendi başlarına olmayı planlayıp planlamadıklarını öğrenmeni istiyorum.

I want you to find out if Tom and Mary are planning to be here by themselves.

Apollo 8 mürettebatının Ay'a gitmesi üç gün sürdü, ancak tek başlarına uçmadılar.

It took the Apollo 8 crew three days to travel to the Moon, but they did not fly alone.

Günümüzde çocuklarımızın kendi başlarına karar almalarını istiyoruz ama o kararların hoşumuza gitmesini umut ediyoruz.

Nowadays we want our children to make their own decisions, but we expect those decisions to please us.

- Tom ve Mary onu kendi kendilerine yapıyorlar.
- Tom ve Mary bunu kendi başlarına yapıyor

Tom and Mary are doing that on their own.

Arkadaşlarımdan birçoğu kendi başlarına yaşamaya çalıştı ancak yaşam biçimleri için yetersiz para nedeniyle eve döndü.

Many of my friends tried to live on their own but moved back home because of insufficient funds for their lifestyle.