Translation of "Yiyor" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Yiyor" in a sentence and their polish translations:

- O, yemek yiyor.
- O yemek yiyor.

Ona je.

Kedi fareyi yiyor.

Kot je mysz.

Aslan et yiyor.

Lew je mięso.

Tom spagetti yiyor.

Tomek je spagetti.

O yemek yiyor.

Ona właśnie je kolację.

Bir şey yiyor.

Ona coś je.

Kızlar sandviçlerini yiyor.

Dziewczyny jedzą ich kanapki.

Kadın ekmek yiyor.

Kobieta je chleb.

Adam ekmek yiyor.

Mężczyzna je chleb.

Herkes yemek yiyor.

- Wszyscy jedzą.
- Wszyscy są w trakcie jedzenia.

Tom istiridye yiyor.

Tom je ostrygi.

Sincap pizza yiyor.

Wiewiórka je pizzę.

Ken ne yiyor?

Co Ken je?

Annen bok yiyor.

Twoja mama je gówno.

Köpeğim üzüm yiyor.

Mój pies je winogrona.

Kedi ekmeği yiyor.

- Kot je chleb.
- Kot zjada chleb.

O öğle yemeği yiyor.

- Je teraz lancz.
- Je teraz obiad.

Öğle yemeği yiyor musun?

Jesz obiad?

O bir elma yiyor.

Ona je jabłko.

Erkekler öğle yemeği yiyor.

Mężczyźni jedzą lunch.

O çok fazla yiyor.

On za dużo je.

Tom favori dondurmasını yiyor.

Tom je swoje ulubione lody.

Kedi küçük fareyi yiyor.

Kot zjada małą mysz.

Tom bir sandviç yiyor.

Tom je kanapkę.

O durmadan yemek yiyor.

On ciągle coś podjada.

O iki kişilik yiyor.

Ona je za dwóch.

Peki onları nasıl öldürüp yiyor?

Jakim cudem je zabija i zjada?

O şimdi akşam yemeği yiyor.

Ona właśnie je kolację.

Tom şu anda kahvaltı yiyor.

Tom teraz je śniadanie.

Kızım ne kadar yiyor olmalı?

Ile ma jeść moja córka?

Tom polis şefiyle öğle yemeği yiyor.

Tom je lunch z komendantem policji.

Tom her zaman yemek yiyor gibi görünüyor.

Tom zdaje się jeść przez cały czas.

Tom pizzayı çatalla yiyor, Mary ise elleriyle.

Tom je pizzę widelcem, a Mary palcami.

Ben oda arkadaşım ile sorun yaşıyorum. O bütün yiyeceğimi yiyor.

Mam problem ze współlokatorem. Zjada mi jedzenie.

Sonunda anlaşıldı ki o sık sık babasının restoranında yemek yiyor.

Wychodzi na to, że często je w restauracji swego ojca.