Translation of "Başlıyordu" in English

0.008 sec.

Examples of using "Başlıyordu" in a sentence and their english translations:

Tekrar bozulmaya başlıyordu.

it started deteriorating again.

Kar yağmaya başlıyordu.

It was beginning to snow.

Yıldızlar görünmeye başlıyordu.

The stars were beginning to appear.

Umudunu kaybetmeye başlıyordu.

She was beginning to get desperate.

Yağmur yağmaya başlıyordu.

It was starting to rain.

Tom korkmaya başlıyordu.

Tom was beginning to be afraid.

Gina dalkavukluk etmeye başlıyordu.

Gina was starting to feel flattered.

Tom umudunu kaybetmeye başlıyordu.

Tom was starting to lose hope.

Tom çaresiz hissetmeye başlıyordu.

Tom was starting to feel desperate.

Tom biraz telaşa başlıyordu.

Tom was getting a little fussy.

Sami kendinden şüphelenmeye başlıyordu.

Sami was starting to doubt himself.

Leyla'nın kabusu yeni başlıyordu.

Layla's nightmare was just beginning.

Tom'un başı dönmeye başlıyordu.

Tom was starting to feel dizzy.

Tom yorgun hissetmeye başlıyordu.

Tom was starting to feel tired.

Tom aç hissetmeye başlıyordu.

Tom was starting to feel hungry.

Tom tam Mary'ye güvenmeye başlıyordu.

Tom was just starting to trust Mary.

Tom dışlanmış gibi hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel left out.

Tom kendini uykulu hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel sleepy.

Tom kendini aç hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel hungry.

Tom kendini yorgun hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel tired.

Tom kendini mutlu hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel happy.

Fadıl'ın gelecek rüyası yeni başlıyordu.

Fadil's dreams of the future were just beginning.

Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.

- Layla's nightmare was only just beginning.
- Layla's nightmare was only beginning.

Leyla'nın taşradaki sıkıntısı yeni başlıyordu.

Layla's ordeal in the outback was just beginning.

Sami kendini boğulmuş hissetmeye başlıyordu.

Sami was starting to feel stifled.

Bir hayal sona ererken diğeri başlıyordu.

So as that one dream was ending, another was beginning.

Tom neler olduğunu fark etmeye başlıyordu.

Tom was beginning to realize what was going on.

Tom saatlerdir yürüyordu ve yorulmaya başlıyordu.

Tom had been walking for hours and was beginning to get tired.

Tom kendini ihmal edilmiş hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel ignored.

Ve artık Hannibal'in riskli Alpler yolculuğu başlıyordu.

And so begins Hannibal's perilous journey through the Alps.

Tom yan odada polis tarafından sorgulanmaya başlıyordu.

Tom was being questioned by the police in the next room.

Tom neler olup bittiğini fark etmeye başlıyordu.

Tom was beginning to realize what was going on.

- Tom garip hissetmeye başlamıştı.
- Tom kendini garip hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel awkward.

Leyla'nın Fadıl'a olan sevgisi bir takıntı haline gelmeye başlıyordu.

Layla's love for Fadil was starting to become an obsession.

Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.

All the other children in the school had rich parents, and he was beginning to feel like a fish out of water.