Translation of "Korkmaya" in English

Korkmaya başlamıştı.

He began to feel afraid.

Korkmaya başlıyorum.

I'm beginning to get scared.

Tom korkmaya başladı.

Tom began to feel afraid.

Korkmaya gerek yok.

There's no need to be scared.

Tom korkmaya başlıyordu.

Tom was beginning to be afraid.

Korkmaya gerek olmadığından eminim.

- I'm sure there's no need to be scared.
- I'm sure there's no need to be afraid.

Tekrar gelmeyeceğinden korkmaya başladım.

- I began to be afraid you would never come back again.
- I began to be afraid that you would never come back again.

Sami biraz korkmaya başladı.

Sami started to get a little bit scared.

Korkmaya gerek yok. Seni incitmeyecek.

There is no need to be frightened. He won't harm you.

İnsanlar en kötüsünden korkmaya başladı.

People began to fear the worst.

Kadınlar erkeklerden korkmaya ve onlara güvenmemeye özendiriliyor

Women are being encouraged to fear and distrust men,

Köpekten korkmaya gerek yok; O oldukça zararsızdır.

There's no need to be frightened of the dog; he is quite harmless.

O, adamın onu izlediğini fark ettiğinde korkmaya başladı.

When she noticed that the man followed after her, she began to become frightened.

Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.

Sarah's young friends were starting to be scared. Only she kept her cool and reassured her friends.