Translation of "Bağışıklık" in English

0.040 sec.

Examples of using "Bağışıklık" in a sentence and their english translations:

Bağışıklık tepkimizi değiştirerek

I'm working to create materials

Tutukluk yapan bağışıklık sistemim

When my misfiring immune system

Bağışıklık sisteminizle alakalı genler,

were genes associated with your immune system,

Bu sebeple, bağışıklık sisteminize gelince,

So when it comes to your immune system,

Yani yine bağışıklık yetersizliğini gözlemleyebilirsiniz.

so once again, you can see that immune deficiency.

Bağışıklık tedavisi ilaçları işe yarıyor gibi.

The immunotherapy drugs appear to be working,

Hemfikir olmadığım görüşlere karşı bağışıklık kazandırdığıydı,

making me immune to viewpoints that I didn't necessarily agree with,

Vitamin A ve C bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

Vitamins A and C support your immune cells.

AIDS "Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu" anlamına gelir.

AIDS means "Acquired Immune Deficiency Syndrome".

Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.

Anger affects our immune systems, our cardiovascular systems.

Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.

No human immune system had seen this virus before.

Bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak

the immune system creates a small environment of cells and proteins

Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

The bacteria that are transferred during a kiss help improve your immune system.

Bu toplumda her kişi sağlıklı bir insan vücudunun bağışıklık sisteminde bir hücre gibidir.

Every person in this community is like a cell in the immune system of a healthy human body.

Güçlü bir bağışıklık sistemi için bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.

For a strong immune system, drink plenty of liquids, eat a balanced diet and pay attention to your sleeping patterns.