Translation of "Aynadaki" in English

Aynadaki yansımasına tekrar baktı.

She looked back at herself in the mirror.

Tom aynadaki yansımasına baktı.

Tom stared at his reflection in the mirror.

O, aynadaki yansımasına baktı.

- She looked at herself in the mirror.
- She stared at her reflection in the mirror.

O, aynadaki görüntüsüne hayran kaldı.

She admired her reflection in the mirror.

Aynadaki nesneler göründüklerinden daha yakındır.

Objects in the mirror are closer than they appear.

Köpek aynadaki görüntüsüne havlamaya devam etti.

The dog kept barking at his reflection in the mirror.

Aynadaki adama sordum: "Oraya nasıl girdin?"

I asked the man in the mirror: "How did you get in there?"

Tom duştan çıktıktan sonra, aynadaki buharı sildi ve tıraş oldu.

After getting out of the shower, Tom wiped the fog off the mirror and shaved.