Translation of "Arkadaştı" in English

Tom bir arkadaştı.

Tom was a friend.

Onların hepsi arkadaştı.

They were all friends.

Kalben iyi bir arkadaştı.

He was a good fellow at heart.

O iyi bir arkadaştı.

He was a good friend.

Tom benim oğlumla arkadaştı.

Tom was friends with my son.

Tom ve Mary arkadaştı.

Tom and Mary used to be friends.

Tom iyi bir arkadaştı.

Tom has been a good friend.

O güvenilir bir arkadaştı.

He was a trusted friend.

Tom sadık bir arkadaştı.

Tom has been a faithful friend.

Diana sadık bir arkadaştı.

Diana has been a faithful friend.

Tom harika bir arkadaştı.

Tom has been a great friend.

Tom yakın bir arkadaştı.

Tom was a close friend.

Sami iyi bir arkadaştı.

Sami was a good friend.

Tom kalbimi kıran ilk arkadaştı.

Tom was the first guy who broke my heart.

Tom ve Mary iyi arkadaştı.

Tom and Mary were good friends.

Tom ve Mary John'la arkadaştı.

Tom and Mary were friends with John.

Tom ve Mary hep arkadaştı.

Tom and Mary have always been friends.

Sami çok yakın bir arkadaştı.

Sami was a very close friend.

Tom benim için iyi bir arkadaştı.

Tom has been a good friend to me.

O çok talepkâr bir kız arkadaştı.

She was a very demanding girlfriend.

Tom Mary ile en iyi arkadaştı.

Tom used to be best friends with Mary.

Tom ve Mary gerçekten iyi arkadaştı.

- Tom and Mary were really good friends.
- Tom and Mary were very good friends.

Tom ve Mary çok iyi arkadaştı.

Tom and Mary were very good friends.

Tom ve Mary arkadaştı, değil mi?

Tom and Mary used to be friends, didn't they?

Tom'un gerçekten istediği konuşabileceği iyi bir arkadaştı.

What Tom really wanted was a good friend he could talk to.

Tom iyi bir arkadaştı ve onu özleyeceğim.

Tom was a good friend, and I'll miss him.

Tom hem Mary hem de John'la arkadaştı.

Tom was friends with both Mary and John.

Tom ve Mary eskiden çok iyi arkadaştı.

Tom and Mary used to be very good friends.

Tom ve Mary eskiden arkadaştı, değil mi?

Tom and Mary used to be friends, right?

Sami'nin annesi o kadınla en iyi arkadaştı.

Sami's mom was best friends with that woman.

O, hem Tom hem de Mary ile arkadaştı.

She was friends with both Tom and Mary.

- Tom iyi bir arkadaştı.
- Tom iyi bir dosttu.

Tom was a good friend.

Tom bir zamanlar benim için çok iyi bir arkadaştı.

Tom was once a very good friend to me.

Tom ve Mary arkadaştı, daha fazla bir şey değil.

Tom and Mary were friends, nothing more.

Tom şimdiye kadar tanıdığım en iyi arkadaştı, o da beni hayal kırıklığına uğrattı.

Tom was the best friend I've ever known, but he also disappointed me.

Tom ve Mary lisede arkadaştı ve mezun olduktan birkaç yıl sonra çıkmaya başladılar.

Tom and Mary were friends in high school and started dating a few years after graduating.