Translation of "Sadık" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Sadık" in a sentence and their portuguese translations:

Kararıma sadık kaldım.

Fiquei fiel à minha decisão.

Konuya sadık kal.

Atenha-se ao assunto.

Arkadaşlarım çok sadık.

Meus amigos são muito leais.

O, sözüne sadık kalmayacaktır.

Ela não vai cumprir sua palavra.

O, prensiplerine sadık kalıyor.

Ele se mantém fiel a seus princípios.

Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.

As traduções são qual as amantes — as belas nunca são fiéis, enquanto as fiéis nunca são belas.

Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.

Tom é um cidadão leal do seu país.

Dr. Sadık hastaları kontrol etti.

- O Dr. Sadiq atendeu os pacientes.
- O Dr. Sadiq consultou os seus pacientes.

Dedektif Sadık bebek ölümlerini soruşturdu.

O detetive Sadiq investigou as mortes dos bebês.

Hükümetimin en sadık üyesi bu köpek.

Em todo o governo, o mais fiel a mim é o cão.

O iyi ve sadık bir eş.

É uma boa esposa. É fiel.

Dr. Sadık toplulukta bir süper yıldızdı.

- Dr. Sadiq era um superastro na comunidade.
- O Dr. Sadiq era uma estrela na sua comunidade.

Sadık bir arkadaş iki vücutta bir ruhtur.

Um amigo fiel é uma alma em dois corpos.

Onlar sonuçta orijinal plana sadık kalmaya karar verdiler.

Eles decidiram manter o plano original no fim das contas.

Dr. Sadık o ölüme neyin neden olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığını daha sonra itiraf etti.

Dr. Sadiq admitiu mais tarde que não tinha ideia do que causara aquela morte.