Translation of "Anlatabilirsin" in English

0.002 sec.

Examples of using "Anlatabilirsin" in a sentence and their english translations:

Kolayca anlatabilirsin.

You can tell a mile away.

Tamam, sen bana anlatabilirsin.

It's okay, you can tell me.

Bize başka ne anlatabilirsin?

What else can you tell us?

Bunu söylediğimi Tom'a anlatabilirsin.

- You can tell Tom I said that.
- You can tell Tom that I said that.

Bana hikayeyi anlatabilirsin, güven bana.

You can tell me the story, trust me.

Mary, biz senin arkadaşlarınız. Bize anlatabilirsin.

Mary, we're your friends. You can tell us.

Bana her şeyi anlatabilirsin. Ben senin arkadaşınım.

You can tell me anything. I'm your friend.

Hey, yarın o konuda bir hikaye anlatabilir misin? Çok ilgileniyorum ve umarım anlatabilirsin.

Hey, could you tell a story about it tomorrow? I'm very interested, and I hope you can.

Bunu üniversite radyosunda anlatabilirsin. Her şeyden önce onlar aslında kayıtları çalarlar; ikinci olarak onları yanlış hızda çalmaya devam ederler.

You can tell this is college radio. First of all, they actually play records; secondly, they keep playing them at the wrong speed.