Translation of "Açıyorlar" in English

Onlar kapıyı açıyorlar.

They open the door.

Bugün avm o gün kapı açıyorlar

Today the mall opens the door that day

Süpermarkette yeni bir ekspres kasa açıyorlar.

They're opening a new express lane at the supermarket.

Bu yıl kiraz çiçekleri normalden biraz daha geç açıyorlar.

This year the cherry blossoms are coming out a little later than usual.

İki hat şeklinde formasyon alıp Ebro'ya doğru aceleyle yelken açıyorlar.

They make haste towards the Ebro, formed in two lines.

İşin daha da kötüsü o dönemde birde o duvarın arkasına bir geçit açıyorlar

Worse than that, they open a passage behind that wall at that time

- Onlar kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açıyorlar.
- Kendilerine ödeme yapmadan MP3 Çalar satan şirketlere dava açarlar.

They sue companies that sell MP3 players without paying them.