Translation of "ısmarladım" in English

0.019 sec.

Examples of using "ısmarladım" in a sentence and their english translations:

Pizza ısmarladım.

I ordered pizza.

Kitabı İngiltere'den ısmarladım.

I ordered the book from England.

Bir tane ısmarladım.

I've ordered one.

Biraz yiyecek ısmarladım.

I ordered some food.

İngiltere'den birkaç kitap ısmarladım.

I ordered several books from England.

Telefonda bir pizza ısmarladım.

I ordered a pizza on the phone.

Ona birkaç içki ısmarladım.

I bought her some drinks.

Ben yeni mobilya ısmarladım.

I ordered new furniture.

Sana bir bira ısmarladım.

I've ordered you a beer.

Sana bir hamburger ısmarladım.

I've ordered you a hamburger.

Sana bir içki ısmarladım.

I ordered you a drink.

Tom'a birkaç içki ısmarladım.

I bought Tom some drinks.

Ben zaten onları ısmarladım.

I've already ordered them.

Sadece bir bira ısmarladım.

I just ordered a beer.

Sana biraz tatlı ısmarladım.

I've ordered you some dessert.

Ben bir bira ısmarladım.

I ordered a beer.

Amerika'dan bazı yeni kitaplar ısmarladım.

I ordered some new books from America.

Ben de patates kızartması ısmarladım.

I ordered fries, too.

Paltomu büyük bir mağazadan ısmarladım.

I ordered my overcoat from a department store.

Zaten bize birkaç içki ısmarladım.

I've already ordered us some drinks.

Tart istedi, ve ben aynısını ısmarladım.

He asked for pie, and I ordered the same.

İki çay ve üç kahve ısmarladım.

I ordered two teas and three coffees.

Aç olmadığım için sadece kahve ısmarladım.

- Since I wasn't hungry, I only ordered coffee.
- I only ordered coffee, since I wasn't hungry.

Londra'dan ekonomi üzerine beş kitap ısmarladım.

I ordered five books on economics from London.

Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.

I bought him a drink in return for his help.

Bir hamburger yedim ve bir tane daha ısmarladım.

I ate a hamburger and ordered another.

Tom bir elmalı turta ısmarladı ve ben de ısmarladım.

Tom ordered apple pie, and so did I.

Zaten bizim için bir pizza ve birkaç içki ısmarladım.

I've have already ordered a pizza and a couple of drinks for us.

Yardımından dolayı ona teşekkür etmek için ona bir içki ısmarladım.

I bought him a drink to thank him for his help.

- Çikolatalı dondurma ısmarladım.
- Çikolatalı dondurma sipariş ettim.
- Çikolatalı sundae sipariş ettim.

I ordered a chocolate sundae.

- İki çay ve üç kahve ısmarladım.
- İki çay ve üç kahve sipariş ettim.

- I ordered two teas and three coffees.
- I've ordered two teas and three coffees.

- Katalogdan yeni bir kesme tahtası ısmarladım.
- Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.

I ordered a new cutting board from a catalog.