Translation of "üreten" in English

Besin üreten toplumlara geçişle ilgili.

to farming, to food-producing societies.

Yayarak, karbondioksit üreten büyük ülkesidir Çin, iken hangisi,

country that produces carbon dioxide, by emitting twenty- eight

Evet. Biz televizyon üreten bir fabrikayı ziyaret edeceğiz.

Yes. We'll visit a factory which produces television sets.

Tom, otomobil parçaları üreten bir firma için çalışıyor.

Tom works for a company that makes automobile parts.

Çünkü Avrupa'nın kahve üreten ve toza dönüştüren fabrikaları var.

Because Europe has factories that process and toast coffee.

Daha iyi anlamak için, inşaat makineleri üreten bir şirketimiz olduğunu

For a better understanding, let’s imagine we have a company that produces construction

Şirketler sadece iş üreten makinelerden ya da ekonomik büyümeyi arttıran motorlardan çok daha fazlası.

companies are far more than just job creating machines, or factors that boost economic growth.