Translation of "çelişki" in English

O bir çelişki.

That's a contradiction.

Kuran'da çelişki yoktur.

There are no contradictions in the Quran.

Üç fikir, üç çelişki.

Three ideas, three contradictions.

Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım:

And I've done that by way of sharing three contradictions:

Orada bir çelişki var mı?

Is there a contradiction there?

Ben onu bir çelişki olarak görmüyorum.

I don't see it as a contradiction.

Çelişki acı verici bir şekilde açıktır.

The contradiction is painfully obvious.

Kuran'da herhangi bir çelişki buldunuz mu?

Did you find any contradictions in the Quran?

Bireyci olduk çünkü içimizde bir çelişki var.

Into individualists. Because there is a contradiction in ourselves.

Ortaya başka bir çelişki atmama izin verin.

let me throw another spanner of contradiction into the work

Diplomatik ve askeri stratejimiz açıkça çelişki içindeydi.

Our diplomacy and our military strategy were clearly in contradiction.