Translation of "çarptığında" in English

0.005 sec.

Examples of using "çarptığında" in a sentence and their english translations:

Kavanoz yere çarptığında paramparçaydı.

The jar was smashed to bits when it hit the floor.

Tom arabasını çarptığında muhtemelen sarhoştu.

Tom was probably drunk when he crashed his car.

Araba çocuğa çarptığında şans eseri karşılaştım.

I happened along when the car hit the boy.

Booth sahne zeminine çarptığında bacağını kırdı.

Booth broke his leg when he hit the stage floor.

Tom, kamyonu bir ağaca çarptığında öldü.

Tom died when his truck crashed into a tree.

Ve voltaj ona çarptığında, açılır ve suyu salar,

and when the voltage hits it, it opens up, releases the water,

Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı.

The passengers were asleep in their cabins when the ship hit a huge iceberg.

Kamyon okul binasına çarptığında neyse ki kimse ağır yaralanmadı.

Luckily nobody was badly hurt when the truck ran into the school building.

Araba çarptığında o, emniyet kemerini takıyor olsaydı hala hayatta olurdu.

He would still be alive if he had been wearing his seat belt when the car crashed.

Güçlü bir deprem aniden çarptığında, annem şok içinde evin etrafını dolaştı.

When a strong earthquake struck suddenly, my mom just walked around the house in shock.

Büyük bir buz yığını çatıdan kaydığında ve ona çarptığında Tom yaralandı.

Tom was injured when a large chunk of ice slid off the roof and hit him.

Bir bebek iniş öncesinde inişe başlarken bir uçak şiddetli türbülansa çarptığında bir bebek annesinin kollarına atıldı.

A baby was flung out of its mother's arms when a plane hit severe turbulence while commencing its descent prior to landing.