Translation of "Uğrattı" in Dutch

Yokluğun beni hayal kırıklığına uğrattı.

Ik was teleurgesteld omdat je er niet was.

O beni hayal kırıklığına uğrattı.

- Ik was teleurgesteld in hem.
- Dat viel me tegen van hem.

Tom beni hayal kırıklığına uğrattı.

Tom stelde me teleur.

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğrattı.

- Tom stelde Maria teleur.
- Tom heeft Maria teleurgesteld.

Onun burada olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

Ik ben ontgoocheld dat hij hier niet is.

Arkadaşımın burada olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı.

- Ik ben teleurgesteld dat mijn vriend hier niet is.
- Ik ben teleurgesteld dat mijn vriendin hier niet is.

Arkadaşlarımın burada olmamaları beni hayal kırıklığına uğrattı.

- Ik ben teleurgesteld dat mijn vrienden niet hier zijn.
- Ik ben teleurgesteld dat mijn vrienden hier niet zijn.

O telefon konuşmalarının belirsizliği beni hayal kırıklığına uğrattı.

De vaagheid van die gesprekken ontgoochelde mij.