Translation of "Tehlike" in Dutch

Tehlike, tehlike!

Gevaar, gevaar!

...tehlike doğurur.

...brengt gevaar.

Tehlike altındayken

Als ze onzeker zijn...

Tehlike önümüzde.

- Gevaar in het vooruitzicht.
- Gevaar op komst.

Ama tehlike de doğurur.

Maar brengt ook gevaar.

Tehlike her yönden gelebilir.

Het gevaar komt van alle kanten.

Tehlike son derece düşük.

Het gevaar is minimaal.

Bazı insanlar tehlike severler.

Sommige mensen houden van gevaar.

Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.

Maar de kudde heeft gevaar geroken.

Her köşede... ...tehlike kol geziyor.

Er wacht gevaar om elke hoek.

Bir uyarı. Civarda tehlike var.

Een waarschuwing. Er dreigt gevaar.

Dünya ekonomisi büyük tehlike altında.

De wereldeconomie is in groot gevaar.

Tehlike her köşede pusuda bekliyor.

Het gevaar ligt altijd op de loer.

Ben tehlikede değilim. Tehlike benim.

Ik ben niet in gevaar, ik ben het gevaar.

Ne kadar tehlike, o kadar onur.

Hoe groter het gevaar, des te groter de eer.

Kolugoların kocaman gözleri vardır. Sürekli tehlike kollarlar.

Huidvliegers hebben enorme ogen... ...die scannen op gevaar.

İşte tehlike buydu, yolun sonunu görmeden kayarsanız bu olur.

Dat is het gevaar... ...als je sleet en 't einde niet kunt zien.

Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.

Nu er gevaar op de loer ligt, kan ze ze niet alleen laten.

Dokunacak mesafeye geliyorlar ki... ...bir kez daha tehlike ortaya çıkıyor.

Ze zijn heel dichtbij... ...als er nogmaals gevaar dreigt.

Bir yandan tehlike var, bir yandan da aşk sayesinde dikkatini o tehlikeden uzaklaştırabiliyorsun.

...hoe het mogelijk is... ...dat liefde je afleidt van de gevaren om je heen.