Translation of "Olanları" in Dutch

Olanları Tom'a anlattım.

Ik vertelde aan Tom wat er gebeurd was.

Olanları Tom'a anlatmak zorundayız.

We moeten Tom vertellen wat er gebeurd is.

Olanları benden daha kolay hatırlıyorsun.

Jij herinnert je de dingen gemakkelijker dan ik.

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.

Ik wil bruine schoenen, geen zwarte.

En acı dolu olanları komik bir şeye dönüştürebileceklerini

en de pijnlijkste in iets grappigs konden veranderen,

Güneş battıktan sonra bu kumsalda olanları kimse kaydetmemişti.

Niemand heeft ooit gefilmd wat er na zonsondergang op dit strand gebeurt.

Daha fazla aşılanmış insan, o kadar fazla virüse karşı hassas olanları koruyabilir.

Dus hoe meer mensen die immuun zijn, hoe meer we mensen kunnen beschermen die vatbaarder zijn voor het virus.