Translation of "Siyah" in Dutch

0.020 sec.

Examples of using "Siyah" in a sentence and their dutch translations:

Kedi siyah.

De kat is zwart.

Atım siyah.

Mijn paard is zwart.

Kalem siyah.

Het potlood is zwart.

Siyah kazanır.

Zwart wint.

Benimki siyah.

De mijne is zwart.

- Siyah sana yakışıyor.
- Siyah sana uyar.

Zwart staat je goed.

- Araban siyah mı?
- Arabanız siyah mı?

Is jouw auto zwart?

Evet, bakın, siyah.

Ja, kijk. Zwart.

Evet, bakın, siyah!

Ja, kijk. Zwart.

Siyah olan benimki.

De zwarte is van mij.

Siyah köpek koştu.

De zwarte hond rende.

Siyah sana yakışıyor.

Zwart staat je goed.

Tom'un saçı siyah.

- Tom zijn haar is zwart.
- Toms haar is zwart.
- Tom heeft zwart haar.

Siyah değil mi?

Is het niet zwart?

- Kediniz siyah.
- Kediniz siyahtır.
- Kedin siyah.
- Kedin siyahtır.

Jouw kat is zwart.

- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.

Ze droeg een zwarte hoed.

Her zaman siyah giyinir.

Zij kleedt zich altijd in het zwart.

O çocuk siyah saçlı.

Die jongen heeft zwart haar.

Bacadan siyah duman çıktı.

Er kwam zwarte rook uit de schoorsteen.

O, siyah değil mi?

Is het niet zwart?

Siyah kumaş ışık emer.

Zwarte stoffen absorberen het licht.

O tümüyle siyah giyindi.

Zij was helemaal in het zwart gekleed.

Her zaman siyah giyer.

Ze is altijd in het zwart gekleed.

O siyah değil mi?

- Is hij niet zwart?
- Is het niet zwart?

Tom'un siyah saçı var.

Tom heeft zwart haar.

At siyah renkli mi?

Is het paard zwart?

Ben siyah çikolatayı seviyorum.

Ik hou van pure chocolade.

Tom siyah kot giydi.

Tom droeg een zwarte spijkerbroek.

Siyah kedi hızlı koşar.

De zwarte kat rent snel.

Siyah kedi hızlı koşuyor.

De zwarte kat rent snel.

Siyah bir şapka takıyordu.

Ze droeg een zwarte hoed.

Onların hepsi siyah giyiyordu.

Ze droegen allen zwart.

- Hiçbir şey siyah beyaz değildir.
- İşler hiçbir zaman siyah beyaz değildir.

Dingen zijn nooit zwart en wit.

Tıpkı siyah bir duman gibi.

als donkere rook.

Napoleon Bonaparte siyah kedilerden korkardı.

Napoleon Bonaparte was bang voor zwarte katten.

Bu siyah çanta senin mi?

Is die zwarte zak van jou?

Tom'un siyah bir bisikleti var.

Tom heeft een zwarte fiets.

Siyah bulutlar kent üzerinden geçiyordu.

Zwarte wolken dreven over de stad heen.

Tom siyah gömleğini nadiren giyer.

Tom draagt zelden zijn zwart hemd.

Tom siyah bir kravat takıyor.

Tom draagt een zwarte stropdas.

Siyah köpek, beyaz kediyi izliyor.

De zwarte hond ziet de witte kat.

Ben siyah olanını tercih ederim.

Ik geef de voorkeur aan de zwarte.

Onun siyah bir gömleği var.

- Hij heeft een zwart hemd.
- Hij heeft een zwart overhemd.

Tom'un siyah bir kedisi var.

Tom heeft een zwarte kat.

Bu muz neredeyse tamamen siyah.

Deze banaan is bijna helemaal zwart.

Tom'un siyah bir arabası var.

Tom heeft een zwarte auto.

O, siyah bir şapka giyiyordu.

Ze droeg een zwarte hoed.

- Kahveyi siyah çaydan daha çok severim.
- Ben kahveyi siyah çaydan daha fazla severim.

Ik hou meer van koffie dan van zwarte thee.

siyah ve beyaz erkeklerin şeytanlaştırılma hikayeleri

de historische bron van de verkettering van zwarte mannen en blanke mannen

O her zaman siyah gözlük takar.

Hij draagt altijd een donkere bril.

Onun küçük siyah bir köpeği var.

Ze heeft een kleine zwarte hond.

O küçük siyah bir köpeği var.

Zij heeft een kleine zwarte hond.

Beyaz at siyah olandan daha uzun.

Het witte paard is hoger dan het zwarte.

Bence bu konu siyah ya da beyaz.

Voor mij is dat zwart of wit.

siyah ailelerin de yüzmesine izin vermek yerine

lieten ze het openbare zwembad leeglopen,

Eve doğru koşan siyah bir kedi gördüm.

Ik zag een zwarte kat het huis binnenrennen.

Tom siyah bir araba kullanıyor, değil mi?

Tom rijdt in een zwarte auto, toch?

Parkta siyah saçlı güzel bir kız vardı.

Ik zag een mooi meisje met zwart haar in het park.

Siyah telefonun beyazdan daha fazla maliyeti var.

De zwarte telefoon kost meer dan de witte.

Tom'un siyah bir köpeği var, değil mi?

Tom heeft een zwarte hond, niet?

Her şey siyah ya da beyaz değildir.

Niet alles is zwart of wit.

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.

Ik wil bruine schoenen, geen zwarte.

Çoğunluğu siyah takımlı erkeklerden oluşan birkaç düzine insan,

Een paar dozijn mannen, de meesten in het zwart,

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

Die niet graag gestoord wordt. De populatie zwarte neushoorns neemt langzaam toe.

Ve mavi okyanus ve siyah sonsuzluk arasında bulunur,

en bemiddelend tussen de blauwe oceaan en de zwarte eeuwigheid,

Amerikalı bir siyah olarak, bu kafamda çınladı durdu.

Als zwarte man in Amerika sprak me dat wel aan.

İki köpeğim var. Biri beyaz; diğeri ise siyah.

Ik heb twee honden. De ene is wit, de andere zwart.

Siyah bir at gölün kıyısı boyunca yavaş yürüyor.

Een zwart paard loopt langzaam langs de oever van het meer.

- Kara kedileri sever misin?
- Siyah kedileri sever misin?

- Houdt ge van zwarte katten?
- Hou je van zwarte katten?

Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.

Hij heeft twee katten: een zwarte en een witte.

Tom siyah kot ve beyaz t-shirt giyiyordu.

Tom droeg een spijkerbroek en een wit T-shirt.

Benim bir siyah bir de beyaz köpeğim var.

Ik heb een zwarte hond en nog een witte.

Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.

Maar de zwarte inkt instrueert je hersens voedsel in de lege ruimte te projecteren.

Benim beyaz bir köpeğim ve siyah bir köpeğim var.

Ik heb een witte hond en een zwarte hond.

O, kırmızı bir bluz ve siyah bir etek giymişti.

Ze was gekleed in een rood bloesje en een zwarte rok.

Tom'un iki kedisi var. Birisi beyaz ve diğeri siyah.

Tom heeft twee katten. De ene is wit en de andere is zwart.

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.

Ze heeft twee katten. De ene is wit en de andere is zwart.

Ben bir mavi, bir kırmızı ve bir siyah kurşunkalem istiyorum.

Ik wil een blauwe, een rode en een zwarte potlood.

Biri beyaz diğeri siyah renkli olan iki tane kedisi var.

Hij heeft twee katten, eentje wit, eentje zwart.

Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.

Ik heb een kat en een hond. De kat is zwart en de hond is wit.

Ben siyah çayı kahveye tercih ederdim ama son zamanlarda ikisinden de çok miktarda içiyorum.

Vroeger vond ik zwarte thee altijd lekkerder dan koffie, maar de afgelopen tijd drink ik beide ongeveer evenveel.

- Benim bir köpeğim var. Rengi siyah ve ismi Tiki.
- Benim bir köpeğim var. O siyahtır ve onun adı Tikidir.

Ik heb een hond. Hij is zwart en zijn naam is Tiki.