Translation of "Büyüyen" in Dutch

- Hızlı büyüyen bir şehir.
- Hızla büyüyen bir şehir.

Het is een snel groeiende stad.

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

Dit is de snelst groeiende habitat op aarde.

Koruma ve yenilenme yoluyla gelişip büyüyen ekosistemler;

bloeiende ecosystemen door bescherming en herstel;

Büyüyen bir çocuk sessizce bir saat oturamaz.

Een opgroeiend kind kan onmogelijk een uur stil blijven zitten.

Bambular gezegendeki en hızlı büyüyen bitkilerden biridir.

Bamboe is een van de snelst groeiende planten op de planeet.

Büyüyen gizli multi milyar dolarlık bir endüstrinin parçası.

onderdeel van een groeiende, heimelijke miljarden-dollar-industrie.

Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak

Gebaseerd op een snel aangroeiende kennis van psychologie en sociale wetenschappen

Sporadik terör eylemlerine rağmen, Rusya şimdi Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisine sahipti.

Ondanks de sporadische terroristische aanslagen had Rusland nu de snelst groeiende economie van Europa.

Sürekli büyüyen bir uğraşın altında sıkışıp kalıyorlar Bir insan olarak geleceği olmayan.

ze zitten vast onder een immer groeiende bezetting zonder toekomst als volk.