Translation of "Tam" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Tam" in a sentence and their chinese translations:

Tam yol ileri!

全速前進!

Evim tam sigortalıdır.

我的房子绝对保险。

Tam ağabeyine benziyorsun.

- 你看起来很像你的哥哥。
- 你和你哥哥长得一模一样。

Odam tam aşağıda.

我的房間就在樓下。

Saat tam on.

現在是十時正。

Onu tam doldurun.

把它填滿。

Tam cümleler istiyoruz.

我们想要完整的句子。

Tam adın nedir?

你的姓名是什么?

Tam öğle saati.

现在才中午。

Tam annene benziyorsun.

你看起來就像你的母親。

Tam olarak bilmiyorum.

我不太清楚。

Tam tarihi bilmiyorum.

我不知道确切的日子。

- O, tam olarak benim istediğimdir.
- O tam olarak benim istediğim şeydir.
- İstediğim tam olarak budur.

我想要的就是这个。

İstediğim tam olarak bu.

我想要的就是这个。

Otobüs tam kapasite doluydu.

這輛公車客滿了。

Dükkan tam istasyonun önünde.

那家店正对着车站。

Proje tam bir hataydı.

這個計劃徹底的失敗了。

O, tam uyumak üzereydi.

他快要睡了。

Tom tam zamanında geldi.

汤姆刚好准时到了。

O tam benim istediğim.

我想要的就是这个。

Bu tam benim istediğim.

我想要的就是这个。

Tam hızda yol alın!

全速前進!

Ben de tam çıkıyordum.

我就要离开了。

Tam kız kardeşime benziyorsun.

- 你很像我妹妹。
- 你很像我姐姐。

Tam sürümü satın alın.

买完整版

Tam bir sessizlik vardı.

一片寂静无声。

Bu tam beklediğim şey.

它正是我所期待的。

Bu, karantinanın tam tersi.

那跟隔离的意义完全相反。

Tam olarak düşündüğüm buydu.

我就是这么想的

O tam benim yaşımda.

他和我同岁。

Okula tam zamanında geldi.

他刚好准时到校。

Benim odam tam yukarıda.

我的房間就在樓上。

Tam odaya girmek üzereydik.

我们正要进房间。

Kim tam olarak sorumludur?

究竟谁要负责?

Bu saat tam senlik.

我打算把這塊手錶送給你。

Hissettiğim tam da budur.

那就是我的感受。

Bu tam istediğim şeydi.

我想要的就是这个。

O tam köşede yaşıyor.

- 他就住在附近。
- 他就住在拐角的地方。

Tam olarak ne yapıyorsun?

你到底在这做什么?

O tam düşündüğüm gibiydi.

这正如我想的一样。

Tom tam bana benziyor.

汤姆长得像我一样。

Tam o anda, otobüs durdu.

就在那时,巴士停住了。

Onun söylediği tam olarak odur.

这就是他所说的。

Benim sana tam güvenim var.

我絕對信任你。

Uçağımız tam saat altıda kalktı.

我們的飛機準時在六時正起飛了。

Affedersiniz;isminizi tam anlamıyla anlamadım.

能再說一次嗎?我沒聽清楚你的名字。

Tam o sırada, otobüs durdu.

就在那时,公交车停住了。

Uçak kazası tam geçen haftaydı.

上個星期這架飛機墜毀了。

O, tam bizim karşımızda yaşar.

她就住在我們對面。

O, tam yolun karşısında yaşıyor.

他就住在馬路對面。

Doktoruma tam bir inancım var.

我絕對信任我的醫生。

Eylem için tam sorumluluk alıyorum.

我會為這次行動負起全責。

Benim evim caddenin tam karşısındadır.

我的房子就在對街。

Bu cümlenin tam anlamını anlamıyorum.

我不是很清楚这个句子的意思。

Henüz tam olarak hazır değil.

还没怎么准备好。

Saat şimdi tam 3'tür.

确切地说,现在三点了。

Tom tam olarak ne yapar?

汤姆究竟在做什么?

Bu tam olarak benim istediğim.

我想要的就是这个。

Ben tam on mil yürüdüm.

我足足走了十英里的路。

Tam okuldan çıkarken ona rastladım.

正當他從學校回來的時候,我遇見了他。

Sana tam olarak ne oldu?

你到底怎麼回事啊?

Lütfen bana tam adres ver.

请你告诉我详细地址。

Şimdi saat tam olarak üç.

現在是三時正。

Tom'a söylediğim tam olarak bu.

那就是我告诉汤姆的。

Kaza tam gözümüzün önünde oldu.

这场事故发生在我们的眼皮子底下。

Bu köprünün tam uzunluğunu bilmiyorum.

我不确定那座桥到底有多长。

Ben tam saati bilmek istiyorum.

我想知道確切的時間。

Orada tam olarak ne oldu?

那裡究竟發生了什麼事?

O tam olarak benim yaşımda.

他和我正同岁。

Tom tam benim aradığım adam.

汤姆是那个我一直在寻找的对的人。

- Olmasını görmek istediğim tam olarak bu.
- Bu tam olarak olmasını görmek istediğim şey.

这刚好是我想看到它发生的。

Tam o konuşuyorken bir yangın çıktı.

當他說話的時候,發生了火災。

Saat tam sekizde kahvaltıyı odamda istiyorum

- 我打算八點在房裡吃早餐。
- 我打算八点在房里吃早餐。

O, tam çalma anında tespit edildi.

他在行竊的時後被發現。

Bildiğim kadarıyla o tam bir yabancı.

她对我来说是一个完全陌生的人。

Kate kraliyet ailesinin tam üyesi oldu.

凱薩琳已成为皇室的正式成员。

Arkadaşımı beklerken tam bir saat harcadım.

我等我的朋友等了整整一小時。

Tam 11:00'de istasyonda olun.

十一点准时到车站。

Tam onda buluşmak için anlaşma yaptık.

我們彼此同意在十點整見面。

Tam şu anda, bunu okuyup çeviriyorsun.

此刻,你正在阅读并翻译这句。

Bu kelimenin tam anlamını açıklayabilir misin?

你能否說出這個詞的精確意思?

Onun sınavda tam not aldığı doğru.

他考试拿了满分是真的。

Şu ikisi tam olarak birbirine benziyor.

那兩個是一模一樣的。

Tam olarak ihtiyacım olan şey bu.

这正是我需要的东西。

Bu tam onun olduğunu söylediğin gibi.

它跟你說的完全一樣。

Ben cümlenin tam anlamını ima edemiyorum.

我抓不到句子的确切含义。

Genel kurul toplantısı tam dokuzda başladı.

总会在九点整开始了。

Sen aradığında biz de tam senden bahsediyorduk.

當你打電話來時, 我們正在談論你。

Onun nerede yaşadığını bana tam olarak söyle.

請把他確實的地址告訴我。

Noel şu andan itibaren tam iki haftadır.

還有兩個星期就到聖誕節了。

Kahvaltı yapmak için tam yeterli zamanımız var.

我们刚好有时间吃早饭。

Bir maçtan tam önce her zaman sinirlenirim.

比赛前我一直都很紧张。

Bu tam olarak izlemek istediğim o video.

这正是我想看的视频。

Tam sen aradığında ben sana mektubu gönderdim.

當您打電話來的時候我已經把信寄給您了。

O bu şirketin tam zamanlı çalışanı değil.

她不是這間公司正式的職員。

Bu kule şehrin tam bir manzarasını sunuyor.

從這塔上可以看到城市的全貌。

Meseleyi daha tam anlamadan, alelacele fikrini söyledi.

他还没有把情况了解清楚就急忙发表意见。

Kaygan yılan onun tam elinin dışına kaydı.

那條蛇滑溜溜的,一下子就從他的手中掉了出來。

Ona tam olarak ihtiyacı olan şeyi verdim.

我給她的正是她所需要的。