Translation of "Vazgeçmek" in Spanish

Ben vazgeçmek istemiyorum.

- No quiero rendirme.
- No quiero darme por vencido.

Tom vazgeçmek istemiyor.

- Tom no se quiere dar por vencido.
- Tom no se quiere rendir.

Endişelenmekten vazgeçmek zorundayım.

Tengo que dejar de preocuparme.

Vazgeçmek cevap değildir.

- Rendirse no es la respuesta.
- La solución no es rendirse.

Biz planımızdan vazgeçmek zorundaydık.

Tuvimos que abandonar nuestro plan.

Planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.

Fuimos obligados a abandonar nuestro plan.

Plandan vazgeçmek zorunda kaldım.

Me vi obligado a abandonar el plan.

Vazgeçmek hiç aklımdan geçmedi.

- Nunca he pensado en abandonar.
- Nunca me ha pasado por la cabeza desistir.
- Nunca me he planteado dejarlo.

Planımdan vazgeçmek zorunda kaldım.

Tuve que renunciar a mi plan.

Sigara içme alışkanlığından vazgeçmek zor.

Es difícil abandonar el hábito de fumar.

Tom hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı.

Tom tuvo que renunciar a su sueño.

Bir yıl boyunca içmekten vazgeçmek sağlıklıdır.

Dejar el trago por un año es saludable.

Kazasından sonra hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı.

Él tuvo que renunciar a su sueño después del accidente.

Çok denedim ama vazgeçmek zorunda kaldım.

Hice todo lo que pude pero tuve que darme por vencido.

Sahip olduğum güçten veya gelirden vazgeçmek istemememdi.

fue porque no quería renunciar a mi poder ni a mis ingresos.

Tom asla vazgeçmek istemedi fakat seçeneği yoktu.

Tom nunca quiso rendirse, pero él no tuvo alternativa.

Tom bir astronot olma hayalinden vazgeçmek istemiyor.

Tom no quiere renunciar a su sueño de convertirse en un astronauta.

Yapabildiğim her şeyi yaptım ama vazgeçmek zorunda kaldım.

Hice todo lo que pude pero tuve que darme por vencido.

Er ya da geç, Bunu yapmaktan vazgeçmek zorunda kalacağım.

Tarde o temprano tendré que dejar de hacerlo.

Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum.

Me odio por no tener la voluntad de dejar de comer comida chatarra.