Translation of "Fena" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Fena" in a sentence and their italian translations:

Fena değil.

Non male.

Fikir fena değil.

L'idea non è male.

Onlar fena değildiler.

- Non sono male!
- Loro non sono male!

"Nasılsın?" "Fena değil."

"Come va?" "Non c'è male."

Aferin! Fena değil.

Ben fatto! Non è male.

Tom fena değil.

Tom non è male.

O fena değil.

Non è male.

Hey, bu pizza fena değil. Hiç de fena değil.

- Hey, questa pizza non è male. Per niente male.
- Hey, questa pizza non è male. Per nulla male.

- Dekorasyon kötü değil.
- Süslemeleri fena değil.
- Dekorasyon fena değil.

- La decorazione non è male.
- Le decorazioni non sono male.

Yamaç çok fena dikleşiyor.

Diventa sempre più ripido.

Başlangıç için fena değil.

- Non male come inizio.
- Non male come partenza.

Bu şey fena kokuyor.

Questa roba ha un sapore terribile.

Bu kitap fena değil.

Questo libro non è male.

Eşiniz size fena halde kızmış.

perché vostra moglie è furiosa con voi,

Fena şekilde yardımınıza ihtiyacım var.

Ho un disperato bisogno del tuo aiuto.

Fena bir şekilde başarısız oldu.

- Ha fallito miseramente.
- Lui ha fallito miseramente.
- Fallì miseramente.
- Lui fallì miseramente.

Tom Mary'ye çok fena âşık.

Tom ha una cotta per Mary.

Şimdi bu fena bir fikir değil.

- Ora non è una cattiva idea.
- Adesso non è una cattiva idea.

- Buna fena değilsin.
- Bunda kötü değilsin.

- Non sei male in questo.
- Tu non sei male in questo.
- Non è male in questo.
- Lei non è male in questo.
- Non siete male in questo.
- Voi non siete male in questo.

Tom'un fena halde yardıma ihtiyacı var.

Tom ha un estremo bisogno di aiuto.

çok fena kaşıntıya ve kızarıklığa neden olur.

ti causerà un bruttissimo sfogo cutaneo.

Arka bahçenizden gelen bir şey için hiç de fena değil.

Non male per qualcosa che proviene dal giardino.

Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena bir yer değil.

La caverna continua dentro. Non sarebbe male per accamparmi.

Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena  bir yer değil.

La caverna continua dentro. Non sarebbe male per accamparmi.

- Ev fena sayılmaz ama bahçesi efsane!
- Evin içi şöyle böyle ancak bir bahçesi var ki inanamazsın.

Una casa così così. Però un giardino meraviglioso!

- Şiddetli yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

Sta piovendo pesantemente.

- Patates salatası haşlanmış yumurta ister.
- Patates salatasına haşlanmış yumurta konmamış.
- Patates salatasına haşlanmış yumurta da konsa hiç fena olmaz.

Nell'insalata di patate mancano delle uova bollite.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Piove a catinelle!
- Sta piovendo a catinelle.
- Piove che Dio la manda.
- Sta piovendo che Dio la manda.
- Sta diluviando.
- Piove a catinelle.
- Sta piovendo molto forte.
- Sta piovendo a più non posso.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Piove a catinelle!
- Sta piovendo a catinelle.
- Piove che Dio la manda.
- Sta piovendo che Dio la manda.
- Piove a catinelle.
- Sta piovendo a più non posso.