Translation of "Can" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Can" in a sentence and their chinese translations:

Ne can sıkıcı!

真烦人。

Partiye can atıyorum.

我焦急地在等着去聚会。

Can kulağıyla dinliyorum.

我洗耳恭聽。

- Seni görmek için can atıyorum.
- Seni görmeye can atıyorum.

我期待見到你。

Bu gerçekten can sıkıcı.

真的很无聊。

O, ona can atıyor.

他对此很期待。

Onu görmeye can atıyorum.

我期待再次見到他。

Seni görmek için can atıyorum.

我渴望見到你。

Senden haber almaya can atıyorum.

我期待收到您的來信。

Seni tekrar görmeye can atıyorum.

我期待著再次見到你。

Paris'i görmek için can atıyorum.

我真的好想去巴黎看看。

Zafer çok can pahasına kazanıldı.

勝利是用許多人的性命換來的。

O can sıkıcı ve bencildir.

她很烦人,而且很自私。

Bu çok can acıtır mı?

很痛嗎?

Kibarlığın aşırıya kaçması can sıkıcı.

禮貌過度是煩人的。

Biz barış için can atıyoruz.

我們渴望和平。

Bu sorun gerçekten can sıkıcı.

这个问题很麻烦。

Önümüzdeki pazar seni görmeye can atıyorum.

我期待下周日能见到你。

Tom çok can sıkıcı, değil mi?

汤姆是不是很烦人?

Tom'u tekrar görmeye gerçekten can atıyorum.

我真想再見見湯姆。

Soğuk bir içecek için can atıyorum.

我迫切需要冷饮。

Can yelekleri sizin koltukların altında bulunmaktadır.

在您的座位下有救生衣。

Seni ve aileni görmeye can atıyorum.

我们很期待见到您和您的家人。

- Bu konu ile ilgili düşüncelerini duymaya can atıyorum.
- Bu konu hakkındaki düşüncelerini duymaya can atıyorum.

我期待听到你在这件事上的想法 。

Hepimiz, seni ve aileni görmeye can atıyoruz.

我们都期待看到你和你的家人。

Gerçek bir yalandan daha can sıkıcı olabilir.

真相可能比谎言更令人痛苦。

- Biz barış için can atıyoruz.
- Barış burnumuzda tütüyor.

我們渴望和平。

- O can sıkıcı değil mi?
- Canını sıkmıyor mu?

烦不烦人呀!

İngiltere'yi bir kez daha ziyaret etmek için can atıyorum.

我好想快點再去英國。

Sadece öğrenci değil fakat öğretmeni de tatile can atıyor.

老师和学生一样盼望假期。

Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!

我父母整天都在為雞毛蒜皮的事情吵架,真是煩死人了!

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.

世界上有數之不盡的人渴望自己能長生不老,但這些人卻連一個下雨的星期天下午也不懂得該怎麼打發。

- Tom'a bir kamyon çarpmış ve oracıkta can vermiş.
- Tom'a bir kamyon çarptı ve olay yerinde hayatını kaybetti.

湯姆被卡車撞到而且當場死亡。