Translation of "Uzakta" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Uzakta" in a sentence and their arabic translations:

Hâlâ çok uzakta.

‫ما زالت بعيدة للغاية.‬

Şehir hastanesinden oldukça uzakta

وبعيداً عن أجواء المستشفيات،

Enkaz hâlâ çok uzakta.

‫ما زال الحطام على مسافة كبيرة.‬

O çok çok uzakta.

إنها بعيدة جداً.

Bu iki hikâyeden de uzakta

وبعيداً عن هاتين القصتين،

Her zaman uzakta bir şey.

وهي شيء بعيد عنها دائمًا.

Bahçe evinizden ne kadar uzakta?

كم تبعد الحديقة عن منزلك؟

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.

تبعد عن باريس خمسين كيلومتراً.

Senin evin parka ne kadar uzakta?

كم تبعد الحديقة عن منزلك؟

Onun evi buradan birkaç kilometre uzakta.

يبعد منزلها بضع كيلومترات فقط من هنا.

Ve kendimi kampüsten 8 mil uzakta buldum,

وانتهى الأمر وأنا أبعد ثمانية أميال عن الحرم الجامعي

Sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.

‫وترى انعكاساً بعيداً، يتلألأ بسبب الحرارة،‬

Benden en fazla 12 durak uzakta olsun.

يعيش ضمن نطاق 12 محطة توقف للمترو بالقرب مني.

...yaklaşık 4 metre uzakta oturuyor olsalar bile.

رغم أن بعضهم كان يجلس على بعد ١٤ قدم (4.25 متر).

Karşınızdaki kişiden 1.8 metre uzakta duruyor musunuz?

هل أنت على بعد ٦ أقدام من الشخص؟

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

‫تريد أن تعيش كمجموعة‬ ‫بين الأغصان بعيداً عن الحيوانات المفترسة.‬

Biliyorum ki, onları orada ve kapıdan uzakta tutmak için

أعرف أنني كان يجب على الأقل أن أبقى هادئًا ومتماسكًا

Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.

‫جراؤها على بعد 3 كيلومترات.‬ ‫ولا يزال الذكر الكبير في المنطقة.‬

Bunu aştıktan sonra, hâlâ kilometrelerce uzakta olduğunu fark ediyorsunuz.

‫وعندما تجتازها،‬ ‫تدرك أنه ما زال أمامك كيلومترات.‬

Terapist parmaklarını yüzünden 15 ila 30 cm kadar uzakta tutacak

هي أن المعالجة تضع أصابعها بعيدًا عن وجهي بـ12 إنش

Evet… durduğumuz yönden yaklaşık 15 mil uzakta, kısa süre önce

نعم ... على بعد حوالي 15 ميلاً في هذا الاتجاه من المكان الذي نقف فيه ، مؤخرًا ،

Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.

‫كنت أظنها هنا،‬ ‫ولكن عندما تصل إليها، ‬ ‫تكتشف فجأة أنها صارت أبعد.‬

O Asma uzakta fikrini reddetti babasının gözleri İngiliz gazeteleri tarafından açıklanan

حتى يصبح رئيسٌ للبلاد في الوقت الذي كانت فيه اسماء تخط طريقها

Sonraki geri çekilme sırasında Ney, Wellington'un birliklerini uzakta tutan bir dizi artçı koruma eylemiyle

خلال الانسحاب اللاحق ، أظهر Ney مرة أخرى مهاراته التكتيكية الرائعة ، حيث