Translation of "Suç" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Suç" in a sentence and their arabic translations:

Maalesef suç unsuru

عذرا ، المجرم

O, suç mahallindeydi.

إنها كانت في موقع الجريمة.

Suç ve gangsterlik modaydı.

الجريمة والعصابات بدأت أن تتخللها.

Ulusal Suç Kayıtlarına göre,

حسب مكتب محاربة الاجرام،

Suç kadınımızda mı peki

هل هي الجريمة في نسائنا؟

O bir suç işledi.

ارتكبَت جريمة.

Tom çok suç işledi.

ارتكب توم عديد الجرائم.

Ulusal Suç Kayıt Bürosu'na göre,

حسب مكتب محاربة الإجرام،

Diyorsun ki en büyük suç,

تقول إذاً إنّ أكبر جريمة...

şirketlerde de suç var evet

الشركات لديها أيضا جريمة نعم

Suç ve uyuşturucunun Meksika'dan geldiğini

أن الجريمة والمخدرات تأتي من المكسيك

Sami'nin saçı suç mahallinde bulundu.

تمّ العثور على شعر سامي في ساحة الجريمة.

Şimdi, Anna'ın bir suç kaydı yoktu

الآن، آنا لا تمتلك سجلاً إجرامياً،

Hani bir suç unsuru mu diye

هل هي جريمة؟

Sami, suç sırasında giydiği kıyafetleri attı.

رمى سامي الملابس التي استداها أثناء الجريمة.

Korku, suç ve stres seviyeleri düşmeye başladı.

كلما قـلّ خوفهُم، وشعورهم بالذنب، وتوترهم.

Fadıl, aşk adına iğrenç bir suç işledi.

ارتكب فاضل جريمة شنيعة باسم الحب.

Sami'nin suç ortakları da hapishanede ona katıldı.

انضمّ شركاء سامي في الجريمة إليه في السّجن.

ABD ve başka ülkeler hayat kurtarmayı suç sayıyor

الولايات المتحدة وبعض البلدان الأخرى جعلت إنقاذ الأرواح جريمة،

çünkü bu sivil bir durum, bir suç gözaltısı değil.

لا هذا حجز مدني وليس إجرامي،

Ancak gerçek şu ki toplumca sosyal hataları suç yapıyoruz,

ولكن الحقيقة هي أننا كمجتمع، نُجرّم الأمراض الإجتماعية.

Mücadelemizin gerektirdiği ekonomik kaynaklara ulaşmak için suç işlemek durumunda kalıyorduk.

كان علينا تأمين الموارد الاقتصادية التي نحتاج إليها لنضالنا، كان علينا ارتكاب الجرائم.

Baz istasyonlarını geliştirmek gerekiyor tabi. Bütün suç bizde de değil

بحاجة إلى تحسين محطات القاعدة. ليس لدينا كل الجرائم

İtibarlarını mahvetmek istedikleri için tüm suç Sigismund ve Mircea'ya düştü.

اتّهم الإفرنجة سيغيسموند و ميركيا بأنهم يريدون سرقة كل المجد.

Istikrar olan kadınları sömürmeyi ve metalaştırmayı amaçlayan gizli bir suç

ما هو متداولٌ لدى المجتمع المصري الزواج العرفي حيث تم

- Sami suç mahallini temizlemeye çalıştı.
- Sami olay yerini temizlemeye çalıştı.

حاول سامي تنظيف ساحة الجريمة.

Yani aslında kısacası erkek kendine hakim olması gerekirken suç kadına yükleniyor

لذا ، باختصار ، بينما يجب على الرجل أن يسيطر على نفسه ، يتم تحميل الجريمة على المرأة.