Translation of "Devasa" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Devasa" in a sentence and their arabic translations:

devasa borç,

ديونٌ ثقيلة،

Ve devasa deniz kayalıklarının,

‫وهي تحفل ببعض الجروف البحرية الهائلة‬

Vay canına, devasa bir uçurum.

‫مذهل، يوجد منحدر هائل هنا.‬

Şu devasa su tankına bakın.

‫انظر إلى هذا الخزان الهائل.‬

O devasa MR makinesinden küçük,

إنه أصغر من بوق آلة تصوير الرنين المغناطيسي الضخمة،

Ve bu devasa nüfusu besleyebilmek için

ولإطعام هذا التعداد الهائل،

Anımsama sıklıklarını devasa bir şekilde düşürdü.

خفّضت بشكل ملحوظ تواتر عمليات إعادة التذكر تلك.

Vay canına, devasa bir şelale var!

‫هناك منحدر هائل هنا.‬

İnsanlık tarihinin devasa ölçeğinin son zamanlarında

لم يحصل في التاريخ الإنساني إلاّ مؤخّرا

Ve son olarak Çin pazara devasa.

وأخيراً، فإن السوق الصيني هائل.

Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.

نجد أحيانًا أسماك السالب في أسراب ضخمة.

Yani devasa bir rakibi vardı zaten

لذلك كان لديه منافس كبير

Sonra devasa yeni imparatorluğunu örgütlemeyi durdurdu.

ثم توقف مؤقتًا لتنظيم إمبراطوريته الجديدة الواسعة

Leyla dingoların devasa canavarlar olduğunu düşünüyor.

تعتقد ليلى أنّ كلاب الدّينغو هي وحوش ضخمة.

Veya dönen devasa bir altın küre varsa

أو كرة أرضية ذهبية تدور بصورة هائلة،

Elbette üstesinden gelmeleri gereken devasa engeller var

ولكن أمامهم بعض العقبات الضخمة التى يجب التغلب عليها لتحقيق ذلك.

devasa bir topu çevreleyen narin bir şey.

طبقة رقيقة تحيط بكرة ضخمة.

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

‫لم يفارق مخيلتي،‬ ‫إذ سمكة قرش ضخمة تقترب منها فجأةً.‬

Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;

لقد توصلوا إلى حتمية وجود كوكب بعيد وعملاق

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

المشاكل غير المحلولة التي تواجه العالم اليوم عملاقة

Bu devasa yaratık, zırhlı gövdesiyle doğrudan mücadeleye girer.

‫عندها سيوجه هذا المخلوق الضخم مباشرة‬ ‫جسمه المدرع لخوص القتال.‬

Devasa ve yavaş ilerliyor -- millyar ton ve yüzyıllar.

إنه عملاق ويتحرك ببطء-- فكر في جيجا طن وقرون من الزمان.

Bu devasa hazinenin devamı var mı sorusunun cevabı

الجواب على سؤال ما إذا كان هناك استمرار لهذا الكنز الضخم

Dört günlük devasa Leipzig Muharebesi'nde kuzey kesimine komuta

في معركة لايبزيغ العملاقة التي استمرت أربعة أيام ، قاد القطاع الشمالي ، وأبقى

devasa binaları inşa etmek için çalışmalar devam ediyor

تركيب مصعدٍ في مبنى مكاتب. الوسيلة موجودة والعمل جارٍ

Ve hızla devasa bir git gel olayı gibi sanki

وهو مثل شيء كبير

Bence bu durum, o devasa zekâ için oldukça uyarıcı.

‫أظن أنه محفز رائع لهذه الذكاء الشديد.‬

Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.

‫هذا كهف ضخم‬ ‫ينحدر في جانب الجبل.‬

Ama devasa çöl arazisinde bir akrep aramak çok uzun sürebilir.

‫ولكن قد أستغرق وقتاً طويلاً ‬ ‫للبحث في هذه البيئة الصحراوية الهائلة‬ ‫عن عقرب.‬

Clastidium'da ki garnizonun devasa tahıl ambarlarını teslim etmesine sebep oldu.

وسبب ذلك في تسليم مستودع الحبوب الضخم لمدينة كلاستيديوم

Bir çocuk olarak devasa Atlantik Okyanusu'nun gücüyle yaşamak inanılmaz heyecanlıydı.

‫لذلك كان أمرًا مثيرًا للغاية في طفولتي‬ ‫أن أعيش في قوة ذلك المحيط الأطلسي العملاق.‬

Havanın içerideki ve dışarıdaki hareketinin arasında devasa bir fark var.

الفرق كبير بين حركة الهواء في الداخل والخارج

Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.

‫باقتراب الليل سريعًا،‬ ‫يحتاج هذا السرب الكبير إلى مكان ينام فيه.‬

Ve şaşırtıcı bir şekilde, birbiri ardına devasa bir salonun yerini keşfettiler.

ومما أثار دهشتهم أنهم اكتشفوا موقع قاعة ضخمة تلو الأخرى.

Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.

‫تستقبل عيناه الكبيرتان الضوء...‬ ‫ما يميزه برشاقة مميزة في الظلام.‬

Beş devasa F1 motoru , sadece iki buçuk dakikada yarım milyon galon gazyağı ve sıvı

أحرقت محركاتها الخمسة الهائلة F1 نصف مليون جالون من الكيروسين والأكسجين

, BAE gökdelenler dikiyor ve dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına girmek için devasa projeler inşa ediyor .

لتكون من ضمن الدول المتقدمة في العالم.