Translation of "Gök" in Arabic

Bir grup gök bilimci,

اثنان من علماء الفلك...

Ruh gök yüzüne yükselirken

كما ترتفع الروح إلى السماء

- Gök mavidir.
- Gökyüzü mavidir.

السماء زرقاء.

Gök cisimlerinde amino asitler bulundu,

ففقد وُجدت الأحماض الأمينية على المذنبات،

Yıldırımdan sonra, gök gürültüsü geldi.

بعد البرق جاء الرعد.

Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.

البرقُ يسبقُ الرعدَ

Bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı

في الأبحاث التي أجريت في المنطقة ، لم يتم العثور على الشهب

Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.

يصاحب البرق الرعد عادة.

çünkü bir sürü gök taşı da vardı

لأنه كان هناك الكثير من أحجار السماء

Dünyayı yok edebilecek kadar büyüklükte bir gök taşı

حجر السماء كبير بما يكفي لتدمير العالم

Gök taşıyla ilgili herhangi bir unsura rastlanmadı bile

لم يتم العثور على عناصر تتعلق بالسماء

Nüzhet Gökdoğan o bir gök bilimci ilk kadın akademisyen

Nüzhet Gökdoğan هي أول أكاديمية فلكية

Cisme veya gök cismine veya bir gezegene baktın mı?

هل نظرت إلى شيء أو جسم سماوي أو كوكب؟