Translation of "Unión" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Unión" in a sentence and their turkish translations:

Unión Soviética se derrumbó

Sovyetler Birliği yıkıldı

¡Viva la Unión Soviética!

Çok yaşa Sovyetler Birliği!

América y la Unión Soviética

Amerika ve Sovyetler Birliği

La unión hace la fuerza.

Birlikten güç doğar.

- U.R.S.S. significa Unión de Repúblicas Socialistas Soviéticas.
- "URSS" significa "Unión de Repúblicas Socialistas Soviéticas".

- "SSCB" " Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği" anlamına gelir.
- S.S.C.B. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği anlamına gelir.

Puntos de unión de esas placas

o levhaların birleşim noktaları

En la unión está la fuerza.

Birlik kuvvettir.

Lituania es miembro de la Unión Europea.

Litvanya Avrupa Birliği'nin bir üyesidir.

¿Armenia es miembro de la Unión Europea?

Ermenistan, Avrupa Birliği üyesi mi?

Austria es miembro de la Unión Europea.

Avusturya ,Avrupa Birliği'nin bir üyesidir.

La Unión Soviética se disolvió en 1991.

Sovyetler Birliği 1991 yılında dağılmıştır.

Dentro del marco legal de la Unión Europea,

kendi şirketlerini yöneten girişimciler.

Que fue financiada principalmente por la Unión Europea.

çoğunluğu Avrupa Birliği tarafından finanse edildi.

Un año más tarde, visitó la Unión Soviética.

Bir yıl sonra, Sovyetler Birliği'ni ziyaret etti.

Los soldados de la Unión lucharon con bravura.

Birlik askerleri şiddetle savaştı.

La Unión Soviética dio un paso nunca antes visto

O yıllarda hiç görülmemiş bir adım attı Sovyetler Birliği

Es gratuito para los ciudadanos de la Unión Europea.

Avrupa Birliği vatandaşları için ücretsizdir.

Fue la expansión de la Unión Europea hacia el este.

Avrupa Birliği'nin doğuya doğru genişlemesiydi.

Porque la Unión Europea no había hecho nada por él.

çünkü AB onun için hiçbir şey yapmamıştı.

Tom no sabe la diferencia entre Europa y la Unión Europea.

Tom,Avrupa ile Avrupa Birliği arasındaki farkı bilmiyor.

Las doce estrellas en la bandera de la Unión Europea no simbolizan a los doce miembros fundadores de la unión. Simbolizan a los Doce Apóstoles.

Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.

En la Unión Europea está prohibido amputarle las garras a los gatos.

Avrupa birliğinde kedilerin pençesini sökmek yasaktır.

No quiero que mi país se haga miembro de la Unión Europea.

Ülkemin Avrupa Birliği üyesi olmasını istemiyorum.

En 1957, la Unión Soviética envió al espacio a una perra llamada Laika.

1957 yılında, Sovyetler Birliği uzaya Laika adlı bir dişi köpek gönderdi.

En el apogeo de la Guerra Fría entre los Estados Unidos y la Unión Soviética, el cosmonauta

Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaşın zirvesinde, Kozmonot

El comunismo fue el sistema político de la Unión de Repúblicas Socialistas Soviéticas pero finalizó en 1993.

Komünizm Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinde politik bir sistemdi fakat 1993'te sona erdi.

La lógica y el sentido común sugieren que Rusia, la Unión Europea y los Estados Unidos deberían actuar juntos.

Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.

En abril de 1968, un informe de la CIA sugirió que la Unión Soviética estaba a punto de enviar cosmonautas

Nisan 1968'de bir CIA raporu, Sovyetler Birliği'nin Ay'a Kozmonotlar göndermek üzere olduğunu öne sürdü

- La Unión Europea tiene 23 idiomas oficiales, teóricamente con los mismos derechos, pero en la práctica sólo tres de ellos prevalecen: Inglés, francés y alemán.
- La Unión Europea tiene 23 idiomas oficiales, teóricamente con los mismos derechos, pero en la práctica sólo se trabaja en tres de ellos: Inglés, francés y alemán.

Avrupa Birliği'nin teorik olarak aynı haklara sahip 23 resmi dili var ama uygulamada yalnızca üç dil işliyor: İngilizce, Fransızca ve Almanca.