Translation of "Tecnología" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Tecnología" in a sentence and their turkish translations:

Tecnología obsoleta

eski teknoloji kullanıyorlar

Tecnología, entretenimiento

teknoloji, eğlence

¿Usas tecnología moderna?

Güncel teknolojiyi kullanıyor musun?

Piensan que hay tecnología. La tecnología no lo era todo

onlar zannediyor ki teknoloji var. Teknoloji her şey değildi ki

Conforme avance nuestra tecnología,

teknoloji ilerledikçe,

Sigamos con la tecnología

teknolojiye artık ayak uyduralım

Me apasiona la tecnología.

Teknoloji hakkında tutkuluyum.

- ¿Por qué la tecnología me odia?
- ¿Por qué me odia la tecnología?

Neden teknoloji benden nefret ediyor?

Es una tecnología nueva emocionante

Bence bu heyecan verici bir teknoloji

Ciencia, tecnología, ingeniería y matemáticas.

fen bilimleri, teknolojii mühendislik ve matematik.

Armados con la última tecnología,

En son teknolojiyi kuşanarak...

Con una tecnología tan hermosa

böyle güzel bir teknoloji varken

Estoy agradecido por la tecnología.

Ben teknoloji için minettarım.

Reseño películas, videojuegos y tecnología.

Yaşamak için filmler, video oyunları ve teknolojiyi değerlendiriyorum.

Tenemos el conocimiento, tenemos la tecnología.

Gereken bilgiye de teknolojiye de sahibiz.

Y la tecnología no siempre funciona.

ve teknoloji her zaman çalışmaz.

La tecnología puede hacer mucho más.

Bugün teknoloji daha fazlasını da yapabilir.

A través de la tecnología digital,

Dijital teknoloji sayesinde,

Además, con tecnología hace 51 años

Bunun yanı sıra 51 yıl önceki teknolojiyle

Ella no comprende la tecnología moderna.

O modern teknolojiden anlamıyor.

¿Cuál es el futuro de esta tecnología?

Peki bu teknoloji bizi nereye götürüyor?

Pensé en la evolución de la tecnología

Beni o gün olduğum yere getiren teknolojinin

Tecnología que nos sumerge en realidades aumentadas

Bizi artırılmış gerçekliğin içine daldıran teknoloji

Esta es una tecnología de tercera generación.

Bu 3. jenerasyon bir teknoloji.

Pero cuando escucho la expresión "tecnología humana",

Fakat ben ''insancıl teknoloji'' ifadesini duyunca

Que les enseña acerca de tecnología digital

onlara dijital teknoloji dersi veriyor,

Porque la tecnología misma forma la barrera

çünkü teknolojinin kendisi

Porque se está hablando sobre la tecnología,

çünkü teknoloji hakkında birçok konuşma var,

Estaban haciendo esta guerra contra la tecnología.

Bu savaşı teknoloji üzerinden yapıyorlardı

Vivimos en la era de la tecnología.

Teknoloji çağında yaşıyoruz.

La tecnología moderna nos da muchas cosas.

Modern teknoloji bize çok şey verir.

¿Cuál es la ventaja de esta tecnología?

Bu teknolojinin avantajları nelerdir?

La gente de Atlántida tenía tecnología avanzada.

Atlantis insanları teknolojiyi geliştirmişti.

La juventud está enamorada de la tecnología.

Gençlik, teknolojiye aşıktır.

La tecnología resolvió muchos de los problemas.

Teknoloji sorunların çoğunu çözdü.

Y, a medida que la tecnología sigue acelerando,

Bu yüzden teknoloji hızla ilerlemeye devam ederken

Y claro, la tecnología ofrece esa tentadora promesa

Tabii ki teknoloji, temas takibi yoluyla

Una es la naturaleza de la tecnología misma.

Birincisi, teknolojinin kendi doğası.

Usando tecnología nueva, podemos ver en la oscuridad.

Yeni teknoloji sayesinde... ...karanlığın içine bakabiliyoruz.

Pero, ahora, con el uso de tecnología nueva,

Ama artık yeni teknolojiler kullanarak...

"Esta tecnología dio a mi hija su sonrisa".

''Bu teknoloji kızımın yüzünü güldürdü.''

Compañía de tecnología más grande del mundo yahu

dünyanın en büyük teknoloji şirketi yahu

4 mil años después, no existe tal tecnología

4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok

La compañía de tecnología más grande del mundo.

Dünya'nın en büyük teknoloji şirketi

¿Nuestra tecnología permite esto? No, no lo hace.

teknolojimiz buna imkan veriyor mu? Hayır vermiyor.

Sus ilusiones logran lo que la tecnología no puede.

Teknolojinin başaramadığı şeyi onların illüzyonları başarıyor.

Y no le molestaba promocionar este tipo de tecnología.

Ancak bu tür bir teknolojiyi pazarlamaktan rahatsız olmadı.

Esta tecnología está 100 % controlada por el propio gobierno.

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

Que será la tecnología de inteligencia artificial del futuro.

ne olacağını düşünmek üzerine ağırlıklarını koydular.

Y también vemos cómo la tecnología puede generar problemas.

Aynı zamanda teknolojinin nasıl sorunlara yol açabileceğini de görüyoruz.

Pero la tecnología ha comenzado a aliviar esta experiencia.

Neyse ki teknoloji bu deneyimi kolaylaştırmaya başladı.

Una nueva tecnología nos permite revelar criaturas raramente vistas

...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...

Creemos que estamos a la vanguardia como tecnología, ¿verdad?

teknoloji olarak ileride olduğunu düşünüyoruz değil mi

Sobre ciencia, tecnología, el mundo natural y la historia.

binlerce çevrimiçi belgesele ev sahipliği yapıyor . Onların tarih bölümü, erken insan ve tarih öncesinden

Las mejoras en la tecnología les ayudaron a triunfar.

Teknolojideki gelişmeler onların başarmasına yardım etti.

Es la arrogancia de pensar que la tecnología nos salvará.

Teknolojinin bizi kurtaracağını düşünmek kibirdir.

Es una de nuestras primeras formas de tecnología de conexión.

Birleştirici teknolojinin en eski biçimlerinden biriydi.

Pertenezco a una minoría en la tecnología y el emprendedurismo.

iş yaptığım teknoloji ve girişimcilik alanında azınlıktan biriyim.

Si le agregan ADN a la tecnología de reconocimiento facial,

Dolayısıyla DNA'yı yüz tanıma teknolojisi ile eşleştirirseniz

Incluso con el Pentágono expresando su preocupación sobre esta tecnología,

Yine de Pentagon bu teknolojiyle ilgili endişe duymasına rağmen,

Eso significa reconocer que la tecnología que monitorea quiénes somos,

Ancak bu, kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, ne söylediğimizi

"Apropiación de Minecraft como tecnología asistencial para jóvenes con autismo".

"Otizmli Gençler için Minecraft'ı Destekleyici Teknoloji olarak Kullanmak"

En la naturaleza, no se puede depender de la tecnología.

Vahşi doğada, her zaman teknolojiye güvenemezsiniz.

Incluyendo esta tecnología nueva e increíble de descodificación de cerebros.

Bu yeni ve inanılmaz beyin deşifre teknolojisi de buna dâhil.

Pero, ahora, con tecnología nueva, podemos ver en esta oscuridad

Ama artık, yeni teknoloji sayesinde bu karanlığın içine bakabiliyoruz.

Para mí este es el verdadero poder de esta tecnología.

Bence bu teknolojinin gerçek gücü işte bu.

En resumen, no tenemos nada que ver con la tecnología

yani kısacası teknolojiyle uzaktan yakından herhangi bir alakamız yok

Además de los idiomas, también estoy interesado en la tecnología.

Dillerin dışında, teknolojiyle de ilgileniyorum.

¿Qué convierte a esta tecnología en particular en algo tan peligroso?

Peki bu teknolojiyi özellikle bu kadar tehlikeli yapan nedir?

Estamos en una excelente posición para hacer crecer la tecnología informática

bilgisayar teknolojisini bizim tecrübelerimizle uyumlu bir şekilde

Ya vemos y sabemos esto en la tecnología que usamos hoy.

Bunu bugün kullandığımız teknolojide zaten gördük ve anladık.

Las revistas de tecnología nos dijeron que se avecinaba un tsunami.

Teknoloji yayınları bir tsunaminin geldiğini söyledi bize.

Y no culpamos a la tecnología por esa falta de fidelidad.

Bu vefasızlık için de teknolojiyi suçlamıyoruz.

Los humanos son el problema y la tecnología es la solución.

sorun insanlar, çözüm ise teknoloji.

Quienes hicieron una gran apuesta por el potencial de esta tecnología

bu teknolojinin potansiyeli üzerine büyük bahis yaptılar

Si nuestra tecnología ha alcanzado suficientes niveles para ir al espacio

eğerki bizim teknolojimiz uzaya çıkmak için yeteri seviyeye ulaştığında

O los antiguos egipcios nos adelantaban como tecnología o los extraterrestres

ya eski mısırlılar teknoloji olarak bizden ilerideler yada uzaylılar yaptı

No creo que la tecnología nos proporcione todo lo que necesitamos.

Teknolojinin bize ihtiyacımız olan her şeyi sağladığını düşünmüyorum.

Tom rechaza la tecnología moderna y vive como en los 80.

Tom modern teknolojiyi reddedip 80'li yıllardaki gibi yaşıyor.

- Pasarán entre cinco y diez años antes de que la tecnología esté preparada.
- Pasarán de cinco a diez años antes que la tecnología esté lista.

Teknolojinin hazır olması 5-10 yıl alır.

Y, a medida que la tecnología se mueve cada vez más rápido,

Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de

Y que pensemos en cómo eso alimenta la tecnología que estamos creando

ve bu bilgi teknolojilerini nasıl yarattığımız hakkında düşünmeliyiz

Tecnología que ayuda y asiste a aquellos de nosotros con alteraciones neurológicas

Hayatı herkes için eşit derecede zorlayıcı yapmak için

Estarán bien equipados para implementar la ciencia, la tecnología y la innovación.

Bilim, teknoloji ve yeniliği uygulamak için iyi donanımlı olacaklar.

Déjenme darles tres ejemplos más de lo que esta tecnología puede hacer.

Bu teknolojinin neler yapabileceğine dair üç örnek daha vermek istiyorum.

Que ha desarrollado un nivel de tecnología más avanzado que el nuestro,

bizimkinden daha gelişmiş bir teknoloji geliştirmiş olsunlar,

NHH: También estamos viendo el uso de esta tecnología a escala mundial,

NHH: Bu teknolojinin kullanıldığını küresel çapta da görüyoruz

"Facebook no es una compañía de medios, es una compañía de tecnología".

"Facebook bir medya şirketi değil bir teknoloji şirketi."

Hoy, la construcción de tal estructura parece imposible con la tecnología actual.

günümüzde ise şuanki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkansız görünüyor

La tecnología ha abierto nuevas ventanas en la caja negra de nuestra mente.

Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.

Porque de acuerdo con los gigantes de la tecnología y otras personas ejecutivas

Çünkü teknoloji devlerine ve diğer yönetici insanlara göre

La tecnología de encriptación ha avanzado hasta el punto de ser muy fiable.

Şifreleme teknolojisi onun oldukça güvenilir olduğu noktaya göre gelişti.

Además, esta tecnología no se puede utilizar incluso en muchas clases en nuestro país.

üstelik bu teknoloji şu an ülkemizde bir çok sınıflarda dahi kullanılamıyor

La tecnología por si misma no tiene sentido si no beneficia a la humanidad.

Teknoloji insanlığa hizmet etmedikçe kendi içinde anlamsızdır.

Quiero saber más sobre la tecnología usada en la construcción de las pirámides egipcias.

Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim.

Pero si no es una coincidencia, algo les sucedió a los egipcios y la tecnología desapareció

fakat tesadüf değil ise mısırlılar'a birşey oldu ve teknoloji ortadan kayboldu

Por ahora nuestra tecnología no permite esto, por lo que debemos aceptar los datos del NAS correctamente.

şimdilik teknolojimiz buna müsade etmediği için nasa'nın verdiği verileri doğru kabul etmek zorundayız