Examples of using "Sube" in a sentence and their turkish translations:
Merdivenlerden yukarı çıkın.
Sesi açın.
Gemiye gel.
Bu merdivenlerden çıkın.
Çantaları yukarı taşı.
TV'nin sesini aç.
Arka koltuğa binin.
Çoğu kez, komedyen sahneye çıktığında
Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.
Arabaya bin.
Benzinin fiyatı yükseliyor.
O, kayaya tırmanıyor.
Tom çok yese bile kilo almaz.
Yani kortizoller yükselirse, östrojenler düşer.
O ne kadar yerse yesin asla kilo alamaz.
Bu asansör sadece altıncı kata kadar gider.
Ve konuşmanız uzadıkça yükselmeye devam eder.
Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.
demektir . Beklenen rakama göre, kutup buzunun tamamen erimesi durumunda
Yukarı veya alt kata yürürken Tom'un dizi acıyor.
Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.
Eğer bir arkadaşınızla yakın mesafeden konuşuyorsunuz risk yükselir.
Buraya gel.
Radyonun sesini biraz aç.