Examples of using "Salí" in a sentence and their turkish translations:
Ben ayrıldım.
Mary'yle dışarı çıktım.
Hayır, ben dışarı gitmedim.
Ben bisikletle dışarı gittim.
Ben taksiden çıktım.
Evden ayrıldığımda gökyüzü açıktı.
Yemek bulmak için çıktım.
Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.
Arkadaşımla dışarı çıktım.
Ben geçen Pazar dışarı çıkmadım.
Ben evimden dışarı koştum.
Defol.
- Evin dışına koştum.
- Evden dışarı koştum.
Sinemadan çıktım.
Birkeresinde televizyona çıktım.
Kim ararsa arasın, ona dışarıda olduğumu söyle.
Beyzbol takımından çıkarıldım.
Geç kalmamak için erken ayrıldım.
2.30 civarında ayrıldım.
Ben yedide evden ayrıldım.
Dışarı koştum ve bir taksiye bindim.
Neler olduğunu görmek için dışarı fırladım.
Kim telefon ederse etsin, ona dışarıda olduğumu söyle.
Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.
Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıktım.
Üşütmek istemedim, bu nedenle dışarı çıkmadım.
On yıl önce Japonya'dan ayrıldım.
Erken çıktım böylece iyi bir koltuk alabildim.
Dışarı gittim ve kapıda Tom'u gördüm.
Çabuk buradan dışarı çık!
Kim gelirse gelsin, ona dışarıda olduğumu söyle.
Artanını ona bıraktım ve dışarı çıktım.
Çünkü o annenin odasından çıktığımda
Treni kaçırmayayım diye evden erken çıktım.
Bir keresinde televizyona çıkmıştım ama kimse buna inanmıyor.
İşten erken çıktım ve doğruca eve gittim.
Evin sallandığını hissederek caddeye doğru koştum.
Bu sabah evden ayrıldığımda, Tom hala uyuyordu.
Evden ayrıldıktan beş dakika sonra yağmur yağmaya başladı.
Adliyenin basamaklarından inerek çıktığımda bir basın fırtınası vardı.
salak milyoner ve köyden indim şehire filminde
Odayı terk et.
Çıkmamamı söylediğin için hiç dışarı çıkmadım.
Hapisten çıktığımda, aldığım ilk şey bir ekonomi arabasıydı.
Hapishaneden çıktığımda başka bir suç işlemeye niyetim yoktu.
Tom'un aldığı şeyden hoşlandım, bu yüzden dışarı çıktım ve kendim için bir tane aldım.
Japonya'dan ayrılalı on yıl oldu.
Hapisten çıktığımda, yapmak istediğim ilk şey benim favori restoranda yemek yemekti.
Tren istasyonundan ayrıldığımda bir adam gördüm.