Examples of using "Pueblo" in a sentence and their turkish translations:
Bu köy sıkıcı.
Kasabaya gelecek misin?
Onlar insanları silâhlandırdılar.
Teşekkürler sevgili halkım.
İspanyol halkına şunları söyledi:
Muhafazakar bir halkız.
Köyün besine ihtiyacı vardı.
Tom şehirden ayrıldı.
İnsanlar konuştular.
O andan itibaren, kasaba Esteban'ın şehri olarak tanındı.
O kadar çabuk geçti ki sevgili halkım...
Eski ve terk edilmiş bir madenci kasabasına benziyor.
Ne düşünüyorsunuz? Kasabaya mı gidelim,
ve halka şöyle seslendi,
Köyüne geri gitmek istedim.
Düşman kasabaya saldırdı.
Onlar aynı köyden geliyorlar.
Ben ufak bir kasabada büyüdüm.
Köyün elektriği yok.
Köyün sizin yardımınıza ihtiyacı var.
O, köyde yaşıyor.
O bu şehirdendir.
Tom ne zaman kasabaya geldi?
Kasabaya giden yoldaydım.
Diktatör insanlara zulüm yapıyordu.
Köyden uzak bir evde yaşıyor.
Kasabaya döndüğünü duydum.
yani aslında halk olarak
- Tom, memleketine geri döndü.
- Tom memleketine geri döndü.
- Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- Köye otobüsle ulaşabilirsiniz.
- Köye otobüsle ulaşabilirsin.
Kent etkinlikle doluydu.
İnsanların sömürülmelerine karşı savaştım.
Okulumuz bu köyde.
Bu köyde elli aile yaşıyor.
Kral, halkına zulüm etti.
- Köydeki herkes ona hayranlık besler.
- Köydeki herkes ona saygı duyar.
Katalonya'daki küçük bir kasabayı ziyaret ettim.
Yarın köye gidiyorum.
Şehrimiz eskiden bir köydü.
Kasabadaki en iyi ev bu.
Köyde kaç inek var?
Köyde iki inek var.
Çinliler son derece çalışkandırlar.
Bu köyde elli aile var.
Bu otobüs sizi kente götürecek.
Savaş Amerikan halkını birleştirdi.
O, küçük bir köyde doğdu.
Tom artık köyde yaşıyor.
Yazın köye gitmeyi düşünüyorum.
Bu benim doğduğum köydür.
Ordu kasabayı düşmana bıraktı.
Gerçekten tek halk olabilir miyiz;
Sevgili halkım, beş yıl geçti.
Böyle bir kasaba börtü böcek aramak için
sen burada halk olarak bağırırsın ama hiç bir işe yaramaz
insanında en büyük düşmanı kendisidir
Din insanların afyonudur.
Hiç o köyde bulundun mu?
İngilizler genel olarak tutucu insanlardır.
On yıl içinde şehrimiz çok değişecek.
Onlar insanların bağımsız olmalarını istemiyorlar.
Sırplar eski bir Slav halkıdır.
- O her zaman insanların tarafındaydı.
- O hep halktan yanaydı.
O, köyde hayatta kalan tek kişi.
Bu şarkıyı halkıma adıyorum.
Hindistan'da bir köyde yaşıyor.
Kilise köyün ortasındadır.
- Doğduğum köyü ziyaret ettim.
- Doğduğu köyü ziyaret ettim.
Bu köy İsveç kralına aittir.
Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.
Din sıradan insanların metafiziğidir.
Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.
Hava kararmadan önce köye vardım.
Hükümet sonunda insanları dinliyor.
Tom küçük bir üniversite şehrinde yaşıyor.
Bu 3000 kişilik bir kasaba.
İnsanlar işgalcilere karşı yükseldi.
Köyün doğusunda bir göl var.
- Bu küçücük köyde elli tane aile yaşar.
- Bu küçücük köyde elli aile yaşıyor.
Halk, vergiler tarafından ezildi.
O, kasabadan ayrılmadan önce onu görmeyi umuyordu.
Japonlar çok temiz insanlardır.
Köyün bir postanesi yok.
Halk krala karşı ayaklandı.
Bu şehrin halkının dörtte üçü oy kullanmıyor.
Sevgili halkım, sana teşekkür ederim. Kucakladığın için teşekkür ederim.
mafyanın eline düşmüş bir halk var ortada
yahu halk olarak biz de bir şeylerin ucundan tutalım yahu.
Bu köy tavuğu güzel oğlandır
Kasabaya nehirden su sağlanır.
Japon halkı savaştan vazgeçti.