Examples of using "Preocupado" in a sentence and their turkish translations:
Endişeli miydin?
Dikkatli değildim.
Beni korkuttun.
Tom üzgün görünüyor.
Harry, endişeliyim.
Hâlâ endişeliyim.
Panik yapmış değilim.
Washington endişeli idi.
Tom endişeli görünüyor.
Senin hakkında çok endişeliyim.
Sağlığın için endişeliyim.
Onun hakkında endişeliyim.
Tom çok endişeli.
Ben senin hakkında endişeliyim.
O kadar endişeli değilim.
Tom gerçekten endişeli görünüyor.
Tom hakkında endişeliyim.
Doktor ilgilidir.
Ben şimdi biraz endişeliyim.
Tom endişeli değil.
Endişeliydim.
Tom kaygılı görünmüyordu.
Tom'un kafası hep meşguldür.
Tom gerçekten endişeli.
Tom hâlâ endişeli.
- Çok endişelenmiş görünmüyorsun.
- Çok endişelenmiş görünmüyorsunuz.
sürekli yiyecek,
Onun hayatı için korkuyorum.
Onun güvenliği için endişeleniyorum.
Tom endişeli ve şaşkın görünüyor.
Ne kadar endişelendiğimi biliyorsun.
Onun sağlığından dolayı endişeliyim.
Tom bir şey hakkında endişeli görünüyor.
Tom Mary'ye endişeli şekilde baktı.
Geleceğimden endişe ediyorum.
Tom hakkında kim endişeli?
Onunla ilgili biraz endişeliyim.
Tom onun hakkında endişeliydi.
Başarın hakkında endişeleniyorum.
Tom, Mary hakkında endişeli.
Sağlığınla ilgili kaygılandım.
Ben onun kötü sağlığı hakkında endişe duyuyorum.
Sağlığı hakkında endişeli görünüyordu.
Ben para konusunda endişeli değilim.
Bir şey hakkında endişeli görünüyor.
Olacaklar hakkında korkuyordu.
Ben de Tom hakkında endişeliyim.
Sizin güvenliğiniz için çok endişeliydim.
Ben sadece güvenliğiniz hakkında endişeliyim.
Tom biraz endişeli görünüyor.
Tom endişeli olduğunu söyledi mi?
- Bundan endişelenmezdim.
- Onun hakkında endişe etmezdim.
Tom çok endişeli görünmüyor.
O senin hakkında çok endişeli.
Tom Mary hakkında çok endişeli.
Onun hakkında biraz endişeliydim.
Ne kadar endişeli olduğumu bilmiyorsun.
Sınav sonucu ile ilgili endişem vardı.
İşini kaybetme konusunda endişeli.
- Kızı için hep endişelenir.
- Kızı hakkında her zaman endişeleniyor.
Endişelenmek için iyi bir nedenim var.
Tom Mary'nin ne söyleyeceği hakkında endişeli.
Tom işini kaybetme konusunda endişeli.
- Tom Mary hakkında biraz endişe duymaktadır.
- Tom Mary hakkında biraz endişeli.
Tom notları hakkında endişeli değil.
Onun ebeveyninin sağlığı hakkında endişelidir.
O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.
Gerçekten endişelendiğim şey bu.
Tom tehlikeyi hissetti ve birdenbire endişelendi.
Oğlumun güvenliği hakkında çok endişeliyim.
Annesinin sağlığı hakkında endişeleniyor.
Sen kendinden başka hiç kimseyi asla umursamadın.
Senin endişeli olduğunu söyleyebilirim.
Neden bu kadar merak ettin?
Ben en azından işimi kaybetme konusunda endişeli değilim.
Tom, Mary'nin onun hakkında üzgün olmasından etkilenmişti.
O, yaşlı ebeveynlerinin sağlığı hakkında çok endişeli.
ve ertesi gün ne yapacağınız konusunda endişeliyseniz
Tom bir İngilizce testin sonucu hakkında üzgün görünüyordu.
Çocuğum hakkında gerçekten endişeliyim.
Kilom hakkında çok endişeliyim.
Noel'i hastanede geçirmek zorunda olmaktan çok endişeleniyordu.
Tom kolesterol seviyesinin biraz yüksek olabileceğinden endişeliydi.
Neden bu kadar endişelisin?
Kabul etmekten nefret etsem de, uyarıldım.
Biri çok nazik sonra saçımı alıp başımın üstünde çekin ve
Hiçbir zaman bunu belli etmeyecek ama içinden ciddi bir şekilde endişeli olduğunu düşünüyorum.
Annemin sağlığı hakkında endişeliyim.
Sınav hakkında endişelenmemelisin. Senin yeteneklerinin çok altında olduğuna eminim.
Tom hakkında endişelendiğini biliyorum.
Öğretmen Tom'un sık sık sınıfta bulunmamasından endişeliydi.