Examples of using "Préstamo" in a sentence and their turkish translations:
Bir krediye ihtiyacım var.
Hâlâ bir krediye ihtiyacın var mı?
Biraz ödünç almak istersen, bana bildir.
O, bankadan bir kredi aldı.
Ama bir kredi aldım, ardından bir kredi daha.
Bir bankadan kredi alabilirsin.
Ben bir kredi almayı gerekli buldum.
Tom Mary'den borç para istedi.
Altınını ipotek etmiş ve kredi almış.
Tom bir araba satın almak için bankadan kredi çekti.
Tom bankadan kredi almaya çalışıyor.
Bir kredi istemesi için onu ikna edemedim.
Bankadan bir milyon dolar ödünç aldığın doğru mu?
Bir tefeciden ödünç para alsaydın bir aptal olurdun.
daha sonrasında devlet kredisiyle cebinden bir TL bile harcamadan Trump Tower kuruluyor