Examples of using "Pasaje" in a sentence and their turkish translations:
Bu pasajı oku.
Gizli bir geçit var.
Ben zaten biletimi aldım.
Paris için bir bilet satın aldı.
Pasajı kelimesi kelimesine çevir.
Shakespeare'den bir pasaj okudu.
Ben bir birinci sınıf bileti istiyorum.
Japonya'ya geri dönüş biletin var mı?
Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.
Uçak biletimi nereden alabilirim?
Caz müzisyenleri için uzmanlaşmanın bir kanıtı olarak görülüyor.
O, İncil'den bir pasaj alıntıladı.
Bir gidiş-dönüş bileti aldım.
Sayfa 22 deki pasajı okuyun.
Ben bir bilet aldım.
- Benim bir biletim yok.
- Biletim yok.
Bir bilet almak için sadece butona basmalısın.
Aşağıdaki parça iyi bilinen bir fabldan bir alıntıdır.
Tom Mary'nin babasından ona bir bilet almasını rica etti.
Tom biletin kaça mal olduğunu sordu.
İşin daha da kötüsü o dönemde birde o duvarın arkasına bir geçit açıyorlar
O bir bileti ödeyemediği için soför onun otobüsten inmesini söyledi.
Artık korumasız kalan bu çok dar geçitten geçerek Roma birliğinin yanına sarkmayı planlamıştı.
Öğretmen sınıfa İncil'den bir pasaj okudu.