Translation of "Emily" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Emily" in a sentence and their turkish translations:

- Emily está sedienta.
- Emily tiene sed.

Emily susamış.

Emily estaba sorprendida.

Emily şaşırmıştı.

Me llamo Emily.

Benim adım Emily.

Emily me abrazó.

Emily bana sarıldı.

¿Quién es Emily?

Emily kimdir?

Emily es una estudiante.

Emily bir öğrencidir.

Ahora Emily está ocupada.

Emily şu an meşgul.

Emily es mi novia.

Emily benim kız arkadaşım.

Emily escribió una carta.

Emily bir mektup yazdı.

¿Tiene Emily un diccionario?

Emily'nin sözlüğü var mı?

Emily quiere aprender otomano.

Emily Osmanlıca öğrenmek istiyor.

Emily dijo la verdad.

Emily gerçeği söyledi.

Emily respondió correctamente la pregunta.

Emily soruyu doğru yanıtladı.

Emily está comiendo patatas fritas.

Emily cips yiyor.

Emily es mi mejor amiga.

Emily benim en iyi arkadaşım.

Emily va a la escuela.

Emily okula gidiyor.

Emily y Kate son amigas.

Emily ve Kate arkadaştır.

Emily se comió una naranja.

Emily bir portakal yedi.

Emily se comió una manzana.

Emily bir elma yedi.

Emily está escribiendo una carta.

Emily bir mektup yazıyor.

Emily es una ciudadana australiana.

Emily, Avustralya vatandaşıdır.

Emily tiene temor a las alturas.

Emily yükseklikten korkar.

Emily me ha robado el corazón.

Emily kalbimi çaldı.

¿Está Emily en casa en estos momentos?

Emily şimdi evde mi?

- Emily necesita mi ayuda.
- Amily necesita mi ayuda.

Emily'nin yardımıma ihtiyacı var.

Emily se está quedando en casa de Melanie.

Emily, Melanie'nin evinde kalıyor.

Los padres de Emily están trabajando en una fábrica.

Emily'nin anne babası bir fabrikada çalışıyorlar.

Emily es la chica más brillante de la escuela.

Emily okulda en parlak kızdır.

Desde mi mentalidad a la que llamo "universo de Emily".

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

La niña no le sonríe a nadie mas que a Emily.

Küçük kız, Emily'den başkasına asla gülümsemez.