Examples of using "Mostró" in a sentence and their turkish translations:
Onu bana gösterdi.
Tom kimliğini gösterdi.
Bana telefonunu gösterdi.
Bir 2010 yılı çalışması ise
Yıl 1984'ü gösterdiğindeyse
Hiç kimseye acımadılar
O bize birkaç resim gösterdi.
Bana yolu gösterdi.
O bana yolu gösterdi.
O beni gezdirdi.
O beni gezdirdi.
O ona fotoğrafı gösterdi.
O, bana albümünü gösterdi.
O ona benim resmimi gösterdi.
O, ona koltuğunu gösterdi.
Tom bana mektubu gösterdi.
Onu görünce çok memnun oldu.
O, bana fotoğrafını gizlice gösterdi.
Bir 2019 EdBuild raporu gösterdi ki
Tom plana ilgi gösterdi.
O bana büyük nezaket gösterdi.
Şu çocuk korku göstermedi.
Polis bana senin resmini gösterdi.
Tom, Mary'ye bir şey gösterdi.
Tom bize nereye bakacağımızı gösterdi.
- O, planla ilgilendi.
- Plana ilgi gösterdi.
O, bana özel olarak resmini gösterdi.
Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.
Bana yeni arabasını gösterdi.
Bana fotoğraf albümünü gösterdi.
Fotoğraflara az ilgi gösterdi.
O, bana odasını gösterdi.
Bize karantinayı öcü gibi gösterdi
Satıcı makinenin nasıl kullanılacağını gösterdi.
Tom resimleri Mary'ye gösterdi.
Kız kardeşim bana yeni bir saat gösterdi.
Hakem ona sarı kartı gösterdi.
Bana pul koleksiyonunu gösterdi.
Fırtına hiçbir hafifleme işareti göstermedi.
Damon bana pul albümünü gösterdi.
Tom, Mary'ye yolu gösterdi.
O, konuğa bebeğini gösterdi.
Hasta, dilini doktora gösterdi.
Tehlikenin karşısında cesaretini gösterdi.
ve kaçırmış olabileceğimiz dünyaları bize gösterdiğini hatırlayın.
Bana İngilizce yazılmış bir mektup gösterdi.
Bize annesinin resmini gösterdi.
O bana nasıl kek yapılacağını gösterdi.
Tom Mary'ye John'un bazı fotoğraflarını gösterdi.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
Tom Mary'ye yeni dövmesini gösterdi.
Tom barmene sahte kimlik kartı gösterdi.
Teyzem bana iyi kahvenin nasıl yapılacağını gösterdi.
Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
Tom bize annesinin bir resmini gösterdi.
Tom Mary'ye John'un bir fotoğrafını gösterdi.
Çökmüş ekonomi iyileşme belirtileri gösterdi.
- Ona lisesinin bir resmini gösterdi.
- Ona gittiği lisenin bir resmini gösterdi.
sinema hayatında bir büyüme gösteriyordu Kemal Sunal
Tom pasaportunu kapıdaki adama gösterdi.
Bunu nasıl yapacağımı bana gösteren Tom'du.
Bu, bana yolu gösteren çifttir.
Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
Yeni yazılımı nasıl kullanacağını ona gösterdi.
Tom Mary'ye John'un resmini gösterdi.
- Tom Mary'ye John'un resmini gösterdi.
- Tom Mary'ye John'un bir resmini gösterdi.
Mary mektubu bana gösterdi.
O ona raftaki birkaç kitabı gösterdi.
Onun gösterdiği fotoğraf onun hikayesine renk kattı.
Bize birkaç resim gösterdi.
Tom Mary'ye yazdığı şiiri gösterdi.
'Smolensk Manevrası' En iyi Napolyon.
Tom Mary'ye John'un ve başka bir çocuğun bir resmini gösterdi.
Tom Mary'ye yazdığı kitabı gösterdi.
O bana hayranlarından aldığı bazı mektupları gösterdi.
Dr. Sheldon Levy'nin gösterdiği videoda bunu gördük.
Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.
Bana cesaretin korkunun olmayışı değil,
Napolyon ilk haberi duyduğunda inanamıyordu. "Mareşaliniz çifte görüşmüş olmalı
O misafirlere hazırladığı şeyi nasıl yiyeceklerini gösterdi.
Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
1. Dünya Savaşı ABD'nin etkisinin ne kadar arttığını göstermiş oldu.
- Polis konuya ilgisizdi.
- Polis konuya kayıtsızdı.
O bize annesinin fotoğrafını gösterdi.
Tom onu nasıl yapacağımı bana gösteren kişi.
Teyzem bana iyi kahvenin nasıl yapılacağını gösterdi.
Genç yaşta bile Baybars istisnai bir askeri kahramanlık gösterdi ve eğitimini tamamladığında
Tüm iskeletlerin kafaları kesilmişti ve analizler onların hepsinin erkek olduğunu, çoğunlukla
"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.