Translation of "Menú" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Menú" in a sentence and their turkish translations:

- Tom ojeó el menú.
- Tom miró el menú.

Tom menüye baktı.

- Tom ojeó el menú.
- Tom echó un vistazo al menú.

Tom menüye baktı.

- ¿Qué menú es hoy?
- ¿Cuál es el menú de hoy?

Bugünün menüsü ne?

Déjame ver el menú.

Bir menü göreyim.

Aquí está su menú.

İşte menünüz.

¿Podría ver el menú?

Menüye bakabilir miyim?

- ¿Tienes menú especial para vegetarianos?
- ¿Tienen un menú especial para vegetarianos?

Vejetaryenler için özel bir menünüz var mı?

- ¿Puedo ver el menú, por favor?
- ¿Me permite el menú, por favor?

Lütfen bir menü görebilir miyim?

No está en el menú.

Bu, menüde yok.

¿Qué hay en el menú?

Menüde ne var?

Tráigame el menú, por favor.

Lütfen bana menüyü getirin!

Por favor dame el menú.

Lütfen bana menüyü verin.

¿Te gustaría ver el menú?

Menüye bakmak ister misiniz?

¿Tienes un menú en Inglés?

İngilizce menün var mı?

Enséñeme el menú, por favor.

Lütfen bana menüyü gösterin.

¿Puedo pedir del menú del desayuno?

Ben kahvaltı menüsünden sipariş verebilir miyim?

¿Hay algo nuevo en el menú?

Menüde yeni bir şey var mı?

Quiero comprar el menú del día.

Günün menüsünü almak istiyorum.

¿Qué tienes en el menú hoy?

Bugün menüde ne var?

¿Tienes alguna pregunta sobre el menú?

Menü hakkında herhangi bir sorunuz var mı?

¿Puedo ver el menú, por favor?

Menüyü görebilir miyim, lütfen?

Pídale el menú a la camarera.

Menü için garsona sor.

¿Me da el menú, por favor?

Menüyü alabilir miyim, lütfen?

¿Puede usted mostrarme el menú otra vez?

- Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
- Menüyü tekrar alabilir miyim, lütfen.

¿Hay algún plato vegano en vuestro menú?

Menünde bir vegan yemeği var mı?

Tom le pasó el menú a María.

Tom Mary'ye menüyü uzattı.

¿Qué hay en el menú esta noche?

Bu gece menüde ne var?

Tom cogió el menú y lo observó.

Tom menüyü aldı ve ona baktı.

¿Nos puedes dar el menú, por favor?

Bir menü alabilir miyiz, lütfen?

Tom le pidió un menú al mesero.

Tom garsondan menüyü istedi.

Ellos están en el restaurante mirando el menú.

Onlar restoranda menüye bakıyor.

Elige una comida de cada parte del menú.

Menünün her bir bölümünden bir yiyecek seç.

Ellos están en el bodegón mirando el menú.

Onlar restoranda menüye bakıyorlar.

Había una gran variedad de platos en el menú.

- Menüde çok çeşitli yemekler vardı.
- Menüde büyük bir çeşitlilikte yemekler vardı.

¿Puedo ver el menú y la lista de vinos?

Menüyü ve şarap listesini alabilir miyim?

¿Cuántos tipos diferentes de pizza hay en el menú?

Menüde kaç tane farklı pizza çeşidi var?

¿Está el pollo asado en el menú esta noche?

Kızarmış tavuk bu gece menüde mi?

Ella no se atrevió a tocar el grasiento menú del restaurante.

O, yağlı restoran menüsüne dokunmaya cesaret edemedi.

Pedí un menú de arroz salteado en una tienda de ramen.

Ben bir Japon yemeği dükkanında bir kızarmış pirinç menüsü istedim.

¿Puedes ver la barra del menú en lo alto de la pantalla?

Ekranın üst kısmındaki menü çubuğunu görebiliyor musun?

Tom no puede leer un menú que no esté escrito en inglés.

Tom İngilizce yazılmamış hiçbir menüyü okuyamıyor.

Este es un menú de muestra, según se informa, del mercado en Wuhan.

Söylentiye göre bu, Wuhan pazarından örnek bir menü.

Estoy seguro de que te encantará lo que tenemos en el menú esta noche.

Eminim bu gece menüde olanları seveceksiniz.