Translation of "Manada" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Manada" in a sentence and their turkish translations:

Domina la manada.

...aslan sürüsünü bastırabilir.

Una manada de guanacos.

Bir guanako sürüsü.

Pero esta manada aún lucha.

Fakat bu sürü pek başarılı değil.

Esta manada no irá a ningún lado

Bu sürü hiçbir yere gidemez...

Una manada de lobos atacó al viajero.

Bir grup kurt, gezginlere saldırdı.

Pero la manada siente el aroma del peligro.

Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.

Cazan y viven en manada, y son oponentes formidables.

Sürüler hâlinde avlanır ve yaşarlar. Çok tehlikeli rakiplerdir.

Hasta un macho solitario sigue las llamadas de la manada.

Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.

La supervivencia de esta joven manada depende de la leona principal.

Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.

Guiada por su matriarca, una manada de elefantes está en movimiento.

Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.

La matriarca se comunica con la manada por toda la ciudad.

...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.

Los lobos van en manada, pero las águilas vuelan en solitario.

Kurtlar sürüyle gezer ama kartallar yalnız uçar.

Y se ubica con cuidado del lado más lejano de la manada.

Kendini dikkatlice antilop sürüsünün uzak ucuna konumlandırıyor.

Una leona y un grupo de 13, su manada, están a la caza.

Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.

El caos causado por la manada de novatos se convierte en su ventaja.

Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.

Guiados por la hembra más vieja, la manada mantiene a los pequeños en movimiento.

En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.

Pero necesita moverse. Su manada debe salir de la ciudad antes de que vuelva el tráfico matutino.

Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.

- Dios los cría y ellos se juntan.
- Cada oveja con su pareja.
- Dios los da y ellos se juntan.
- La misma calaña, en manada se apaña.

Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.